Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/7351 E. 2014/4413 K. 20.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7351
KARAR NO : 2014/4413
KARAR TARİHİ : 20.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2012
NUMARASI : 2012/82-2012/564

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı asil İ.. A.. ile vekili avukat E.. Y.. geldi, davalı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı Belediye ile arasında Yeni M..K.. D..Projesi kapsamında sözleşme düzenlendiğini, sözleşme gereğince evini davalıya devrettiğini, taşınmaz üzerindeki bina, müştemilat ve ağaçlar için takdir edilen bedelin gerçeği yansıtmadığını, yapı sınıfının yanlış belirlendiği gibi birim fiyatlarının da yanlış uygulandığını ileri sürerek, fazlası saklı kalmak üzere 8.493,00 TL’nin tahsilini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 19.261,30-TL’ye çıkartmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne,8.978,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı eldeki davada, sözleşmenin eki niteliğinde bulunan kıymet takdir komisyonu analiz raporundaki bedelin eksik ve yanlış hesaplandığını ileri sürerek talepte bulunmaktadır. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının alacağı 8.978,00-TL olarak hesaplanmıştır. Öncelikle belirtmek gerekir ki, davacı ile davalı arasında düzenlenen davacının arsasının davalıya devrine ilişkin sözleşme özel hukuk hükümlerine tabi geçerli bir sözleşmedir. Bu sözleşme ile belirlenen bina ve müştemilatların analiz raporları taraflar arasında imzalanmış, sözleşmenin eki hükmünde olup, tarafları bağlayıcı niteliktedir. Bu itibarla davacı ancak analiz raporunda belirlenen miktardan kendisine ödenmeyen kısmı talep edebilir. Dosyada bulunan sözleşmenin incelenmesinde ise, analiz raporu ile belirlenen 1.428,70—TL enkaz bedelinin davacı borcundan mahsup edildiği, davacının bu nedenle analiz raporu kapsamında bina, müştemilat ve ağaçlar için belirlenen toplam 9.921,95-TL bedelden 8.493,25-TL alacağının kaldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, bu miktar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış hesaplama yapılan bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılan 0,90 TL kalan harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.