Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/7241 E. 2013/15695 K. 10.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7241
KARAR NO : 2013/15695
KARAR TARİHİ : 10.06.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı davalının borç para istemesi üzerine farklı tarihlerde çeşitli miktarlarda ATM’den toplam 9.690.00 TL borç para gönderdiğini, talep etmesine rağmen davalının borcunu ödemediğini, bunun üzerine icra takibine giriştiğini, davalının yapılan takibe itiraz ettiğini, itiraz nedeniyle icra takibinin durduğunu ve yapılan itirazın haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı davacıdan borç para almadığını, herhangi bir borcunun olmadığını, davacı ile aralarında evlilik niyetiyle arkadaşlık ilişkisi yaşandığını, ilişkinin sonlanmasından sonra borç olmamasına rağmen takip yapıldığını ve davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu savunarak haksız davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı 06.05.2009 tarihinden 16.06.2010 tarihine kadar davalıya değişik miktarlarda toplam 9.690.00 TL tutarında borç para gönderdiğini iddia ederek eldeki davayı açmıştır. Davalı aralarında evlilik niyetiyle arkadaşlık ilişkisi olduğunu, davalının borcunu ödemek için bu parayı kendisine gönderilmiş olabileceğini ve davacıya borcunun olmadığını savunmuştur. Mahkemece taraflar arasındaki arkadaşlık ilişkisinin yaşanmış olması ve davalının icrada birçok borç dosyasının bulunması nedeniyle davanın kabulüne karar
verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki havale bir ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun ödendiğini gösterir. Bu karinenin aksini havaleyi gönderen şahsın ispat etmesi gerekir. Davalı savunmasında, borcu kabul etmemiş gerekçeli inkarda bulunmuştur. Öte yandan ATM havale makbuzunda işlem açıklaması olarak “diğer” ibaresi dışında herhangi bir şerhin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle havale, paranın borç olarak gönderildiğini ispata yeterli değildir. Somut olayda, davalı karz ilişkisini inkar ettiğine göre karz ilişkisinin varlığını davacının kanıtlaması gerekir. İspat yükü davacıdadır.Hal böyle olunca; davacının iddiasını ispatlamaya yarar tüm delileri toplanıp HMK’nun 200’üncü maddesi gereğince miktar itibariyle olayda tanık dinlenmesinin mümkün olmadığı ve davacının yemin deliline dayandığı hususları da gözetilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.