Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/7011 E. 2014/4186 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/7011
KARAR NO : 2014/4186
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 02/03/2012
NUMARASI : 2011/538-2012/189

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat T… C.. ile davacı vekili avukat A.. E… Ö..’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı banka, davalı ile arasında imzalanan kredi sözleşmesi gereğince davalı tarafından kullanılan kredinin geri ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının haksız şekilde borca ve ferilerine itiraz ettiğini ileri sürerek, davalı borçlunun icra takibine itirazının iptaline, takibin devamına, %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı yargılama esnasında, davacı ile arasında imzalanan bir sözleşme olmadığını, sunulacak makbuz ve belgelerin sahte olacağını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı eldeki dava ile, davalı tarafından kullanılan kredinin ödenmemesi üzerine yapılan icra takibine davalı tarafça yapılan haksız itirazın iptalini istemiş, davalı ise, davacı tarafça delil olarak sunulan kredi sözleşmesi ve kendi imzası bulunan tüm belgelerin sahte olduğunu, davacı banka çalışanları hakkında suç duyurusunda bulunduğunu yine davacı banka aleyhine İstanbul 9.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/138 Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespiti için menfi tespit davası açtığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davalının suç duyurusuna esas İstanbul C.Başsavcılığına ait 2012/56237 Esas sayılı soruşturma dosyası ile İstanbul 9.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/138 Esas sayılı dosyasının incelenerek, akabinde davaya konu kredi sözleşmesinde yer alan imzaların davalının eli ürünü olup olmadığının tespiti noktasında yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde hasıl olacak sonuca göre hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 21.15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.