Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/6778 E. 2013/17420 K. 25.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6778
KARAR NO : 2013/17420
KARAR TARİHİ : 25.06.2013

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı idareyle yaptığı 17.09.2009 tarihli sözleşmeye göre aldığı işyerinin 12 ay sonra teslim edileceğinin taahhüt edildiğini ancak 13 aylık gecikme ile 20.10.2011 tarihinde teslim edildiğini belirterek, gecikme bedeli olan 1.200,00TL’nin dava tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsilini istemiş; 26.11.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle de talebini 22.519,91TL olarak artırmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 1.200,00TL’nin dava tarihinden itibaren bakiye 21.319,9TL’nin ıslah tarihi olan 26/11/2012 tarihinden itibaren yasal faiziyle olmak üzere toplam 22.519,91TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, gayrimenkul satış sözleşmesinde işyerinin 12 ay sonra teslim edileceğinin kararlaştırıldığını iddia etmesine karşın, davalı böyle bir taahhütün olmadığını savunmuştur. Gerçekten de davaya konu sözleşme incelendiğinde, gayrimenkulün teslimi ve kullanılmasını düzenleyen 3. maddenin 1. fıkrasındaki taahhüt süresinin boş bırakıldığı ancak aynı maddenin 3. fıkrasında “idarece teslim borcunun ifasında alıcıya taahhüt edilen ve teslim borcunun ifasında temerrrüde esas kesin süre, sözleşme tarihinden itibaren 30
ay olup bu süre aşılamaz. İdare teslim borcunu sözleşme tarihinden itibaren 30 ay içerisinde ifa edemezse sürenin bitiminde hiçbir ihtar ve ihbara lüzum kalmaksızın teslim borcunun ifasında mütemerrit olur” hükmünün düzenlendiği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, mahkemece bu madde değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik değerlendirmeye dayalı hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 334.45 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.