Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/6558 E. 2014/11180 K. 10.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6558
KARAR NO : 2014/11180
KARAR TARİHİ : 10.04.2014

MAHKEMESİ : Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2007/453-2012/529

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, 30,10.1997 tarihli dilekçeyle; 1996 yılında’ulusal televizyonlardan davalıların Antalya’nın Gazipaşa ilçesinde devre mülk inşa ederek satışa sunduklarını öğrendiğini, kısıtlı imkanları ile ilk başta cazip görünen bu devremülklerden 30.10.1997 tarihli sözleşmeyle 98 adet A grubu, 70 adet B grubu, 70 adet C grubu devre mülkü 1.340.000 DM (Alman Markı) peşin ödeyerek satın aldığını, sözleşmedeki edimlerini yerine getirmesine rağmen davalıların satış sözleşmesinde yazılı bulunan yükümlülükleri yerine getirmediklerini ileri sürerek, şimdilik kullanım bedeli olarak 3250,00 TL, devremülk hakkı için ödenen 1340.000 DM (Alman Markı) karşılığı 685.131 Euro nun şimdilik 1500,00 TLsini, cezai şart bedeli olarak şimdilik 1500 TL olmak üzere toplam 6.250,40 TL.nin ticari faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 16.8.2012 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini ıslah ederek 1.177.340,00 TL devremülk ve cezai şart bedelinin tahsilini istemiştir.
Davalılardan Gazipaşa Belediyesi, devre mülk satımına ilişkin sözleşmenin tarafı olmadığını, aradan 15 sene geçtikten sonra Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun (HGK) 2010/13-516 esas 2011/6 karar nolu ilamıyla sorumlu tutulduklarını, bunu fırsat bilen diğer davalı G… Ltd. Şti.’nin sayısı bilinmeyen eski tarihli yeni sözleşmeler akdettiğini, gelişen teknoloji ışığında ‘mürekkep yaş’ yöntemiyle bu tür sözleşmelerdeki imzanın atılış tarihinin tam olarak belirlenebildiğini, şirketten devre mülk satın alan üye sayısının * bilinmediğini, üyelerin iddia edilen tarihte mi yoksa HGK kararından sonra mı üye yapıldığının belirlenmesi gerektiğini, bu sahte ödeme belgeleri ve o dönem Belediye Başkanının şirket tarafından yetkisiz temsili sonucu büyük oranda zarara uğratıldığını, ödemelerin gerçekleşmediğini, şirketin ticari defterlerini ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300’ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülkü bu şirketten satın
aldığının iddia edildiğini, devre mülk inşaatlarının yapı ruhsatlarının iptal edildiğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını, inşaata çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, inşaatlara mühür vurulduğunu, bu sebeple 1997 yılında edimin ifasının imkansızlığının anlaşıldığını, diğer davalı şirket yetkilisi M..A..azipaşa Asliye Ceza Mahkemesinin 2003/165 esas 2005/458 karar sayılı ilamıyla mühür fekkinden dolayı ceza aldığını, devre mülkle ilgili ihalenin de feshedildiğini, Başkan ile meclis üyelerinin bundan dolayı cezalandırıldığını, Gazipaşa Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/179 esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu davalı şirketin feshi için dava açıldığını, ayıplı ifa kapsamına giren davalarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu savunarak davanın zamanaşımı nedeniyle olmadığı takdirde esastan reddini dilemiştir.
Diğer davalı Gazipaşa Turizm Ltd. Şti. ise şirketleri açısından davanın reddini Belediye açısından davanın kabulünü savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 1.178.840,00 TL’nin dava tarihinden itibaren avans faiziyle davalılardan müteselsilen tahsiline dair verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dava 238 adet devre mülk satın alınıp bedelinin peşin ödenmesine rağmen taşınmazların teslim edilmemesi nedeniyle meydana gelen zararın tazminine yöneliktir. Davacı delil olarak 30.10.1997 tarihinde A_4 dosya kağıdına bilgisayar yazıcısında düzenlenmiş sözleşme fotokopisi ile ve 500.000 DM nin 30.01.1998 vade tarihinde tahsil edildi kaşesi bulunan senet iade fotokopisine dayanmıştır. Davalı ise YHGK’nun 2010/13-516 E. 2011/6 K. nolu ilamının naylon sözleşmeler düzenlenmesine aracı kılınarak dava kazanılmasının kötüye kullanıldığını, satış tarihinden sonra düzenlenmiş sözleşmeler olabileceğini, ödemelerin belediye kasasına girmemesi nedeniyle tüm belgeler üzerindeki imza, yazı ve rakamların mürekkep yaş (yazı yaşı tespiti) yöntemiyle düzenleniş tarihinin belirlenmesi gerektiğini talep etmiştir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiştir. Dava dilekçesinde davacının kısıtlı imkanlara sahip olduğu vurgulanmıştır. Hemen belirtmek gerekir ki 238 adet taşınmazı bir hamlede yatırım amaçlı satın alıp parasını peşin ödeyen kişinin bütçesinin kısıtlı olduğundan söz edilemez. Davacı satış bedelini satıcıya ödediğini yasal delillerle ispat etmek kaydıyla talep hakkı kazanabilir. Davacının ibraz ettiği sözleşmede belediye adına atılan imzanın temsilci sıfatıyla şirket yetkilisi tarafından atılmasının hukuken bağlayıcılığı yoktur. Öte yandan sözleşme ve ödeme belgeleri davalı şirketin ticari defter ve belgeleri ile de doğrulanmamıştır. Davalı belediye vekilinin belirttiği dosyalar celbedilmemiştir. Bu nedenle davalı belediyenin sahtecilik savunması üzerinde bedelin yüksekliği de göz önüne alındığında titizlikle durulmalı belgelerin asılları ve diğer deliller toplandıktan sonra sözleşmenin düzenlendiği yazıcının özelliği ile bilgisayar yazı stili ve kullanılan fontun sözleşme tarihinde kullanımda olup olmadığı, belgelerdeki kaşe, mühür, pul gibi ilişik materyallerin içeriğine ve yazı teknolojisine varıncaya kadar konusunda uzman bilgisayar mühendisine inceleme yaptırılarak
sonucuna göre bir karar verilmelidir. Gerektiğinde dosyanın diğer seri dosyalarla birlikte İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü’ne gönderilip uzman bilirkişiden taraf ve yargı denetimine uygun rapor alınmadan karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerekir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle mahkeme kararının BOZULMASINA 2. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 10.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.