Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/6345 E. 2014/6830 K. 11.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6345
KARAR NO : 2014/6830
KARAR TARİHİ : 11.03.2014

MAHKEMESİ : Samandağ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2012
NUMARASI : 2007/556-2012/958

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı avukat, davalı ile imzalamış olduğu avukatlık ücret sözleşmesi gereğince, dava ve icra dosyalarını takip etmekte iken davalının tüm dosyaları, dava dışı R.. V. Yönetim A.Ş.’ne temlik ettiğini, söz konusu temlikle birlikte vekalet ilişkisinin sona erdiğini, vekalet ücretlerinin ise ödenmediğini, temlik tarihi itibariyle tahakkuk eden vekalet ücretlerinin ödenmesi için davalıya göndermiş olduğu 25.4.2007 tarihli ihtardan sonuç alamadığını, ücret alacaklarının tahsili için başlattığı icra takibine de itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece 16.7.2012 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak, davanın kısmen kabulüne, icra dosyasına yapılan itirazın, 8.513,98 TL asıl alacak ve 136.22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.650,20 TL’lik kısmı için iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, davacının Samandağ Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/90 Esas sayılı dava dosyası ve Samandağ İcra Hukuk mahkemesinin 2003/73 Esas sayılı dosyası nedeniyle talep ettiği vekalet ücreti alacağına yönelik davasının feragat nedeni ile reddine, inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalı ile imzalamış olduğu 8.3.2004 tarihli vekalet sözleşmesi gereğince, davalının vekili olarak dava ve icra dosyalarını takip ederken, davalının tüm dosyaları dava dışı üçüncü kişiye temlik ettiğini, bu nedenle dosyaları takip olanağı kalmadığını ileri sürerek, Samandağ İcra Müdürlüğünün 1999/240 esas sayılı takip dosyası nedeniyle vekalet ücretinin tahsilini istemiştir. Mahkemece hükme esas alınan 16.7.2012 tarihli bilirkişi raporunda, Dairemize ait benzer uyuşmazlıklarda verilen “dava konusu edilen takip ve dava dosyalarında, vekaletin başladığı tarihten temlikle vekaletin sona erdiği tarihe kadar davacı avukatın davalıya sağladığı hukuki yardım nedeniyle sarf etmiş olduğu emek ve mesaisine karşılık hak ve nesafete göre alması gereken vekalet ücretinin tespit edilmesi gerektiği” yönündeki kararlar doğrultusunda, eldeki davada da, ücret talep edilen takip dosyası nedeniyle vekaletnamenin sunulduğu 17.9.2002 tarihinden temlik sözleşmesi ile alacağın devredildiği 14.2.2006 tarihine kadarki davacının sarf etmiş olduğu emek ve mesaisinin, yapılması gereken tüm işlemlere göre %90 oranında olduğu, bu orana göre tespit edilen vekalet ücretinin de 8.513,98 TL olduğu belirtilmiş, mahkemece de bu miktar üzerinden hüküm kurulmuştur.
Oysa ki davacının, iş bu davada vekalet ücreti talep ettiği Samandağ İcra Müdürlüğünün 1999/240 esas sayı takip dosyasının, davalı TMSF’nin bir diğer avukatı olan dava dışı N. T.tarafından başlatıldığı, kıymet takdiri ve bunun tebliği aşamasına kadarki işlemlerin adı geçen avukat tarafından yerine getirildiği, 17.9.2002 tarihinden temlik tarihi olan 14.2.2006 tarihine kadarki işlemlerin davacı avukat, bu tarihten sonraki işlemlerin ise dava ihbar olunan R….A.Ş. avukatları tarafından yerine getirildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda söz konusu icra takip dosyasında, tüm işlemlerin %90 oranında davacı avukat tarafından yapıldığını ve dolayısıyla hak ve nesafete göre verilecek vekalet ücretinin, tüm ücretin %90’ı oranında olması gerektiğini kabul etmek mümkün değildir. O halde mahkemece, davacı tarafından davalıya sağlanan hukuki yardım nedeniyle sarf edilen emek ve mesaiye karşılık hak ve nesafete göre daha makul bir oranda vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır.
3-Öte yandan taraflar arasındaki 8.3.2004 tarihli sözleşmenin 7/A-II maddesinin son fıkrasında “aynı nedenden kaynaklanan fon alacağının tahsili için teminatların paraya çevrilmesi dahil, birden fazla takip ve/veya dava açılması ile bu davalardan alınacak ilamların icra takibine konulması halinde esas alacak üzerinden bu sözleşmeye dayanılarak tek ücret ödenir.” Hükmü mevcut olup, aynı kredi alacağı nedeniyle biden fazla takip ve dava söz konusu olsa bile esas alacak üzerinden tek ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından söz konusu takip dosyası ile ilgili dosya borçlusu Ö. Limited şirketi yönünden esas alacak miktarının 90.449,99 TL olduğu savunulmuşsa da, mahkemece davalının bu savunması üzerinde durulup, gerekli inceleme ve değerlendirmenin yapılmamış olması da usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz edilen kararın 2. ve 3. bentler gereğince davalı yararına BOZULMASINA, 11.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.