Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/6325 E. 2014/3578 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/6325
KARAR NO : 2014/3578
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 6. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/07/2012
NUMARASI : 2011/515-2012/456

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili Avukat E..E.. ile davacı vekili avukat G..H..’ın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı,davalı şirketin kendisine verdiği talimat ile şirket adına bankadan aldığı parayı 21.10.2008 tarihli tutanakla şahitler huzurunda şirket adına hareket eden şirket çalışanına teslim etmesine rağmen, davalı şirket tarafından aleyhine paranın teslim edilmemesi dayanak gösterilerek icra takibi başlatıldığını, haksız icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının şirket hesabından çekmiş olduğu 100.000 TL yi şirkete teslim etmediğini, tutanakta ismi geçen kişilerin şirketi temsil etmeye yetkileri bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı şirketin kendisine verdiği talimatla şirket adına çektiği 100.000 TL yi tanıklar huzurunda düzenlenen 21.10.2008 tarihli tutanakla şirket çalışanına teslim ettiği halde aleyhine tutanakta ismi geçen kişilerin yetkili olmadığı ileri sürülerek aleyhine başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi iddiası ile eldeki davayı açmıştır. Davalı şirket, tutanakta ismi geçen D..K…” in şirketi temsile yetkisi olmadığı, paranın şirket adına teslim alınmadığını savunmuştur. Mahkemece, 21,10.2008 tarihli tutanak şahitleri dinlenerek davacının parayı şirkete teslim ettiği açılan takibin haksız olduğu kabul edilerek karar verilmiş ise de 21.10.2008 tarihli tutanakta parayı teslim alan kişinin davalı şirketi temsile yetkili olup olmadığı araştırılmamıştır. Hal böyle olunca, parayı teslim alan kişinin davalı şirketi temsile yetkisi olup olmadığı yönünde araştırma yapılarak şayet temsile yetkisi var ise şimdiki gibi, şirketi temsile yetkisi olmadığı anlaşılırsa davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına, 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.