Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/5906 E. 2014/3724 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5906
KARAR NO : 2014/3724
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2012
NUMARASI : 2011/64-2012/451

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı, davalı avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat C.. G.. ile davalı vekili avukat C..Ç..’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı şirkette 15.3.2000 tarihinde kabin memuru olarak çalışmaya başladığını, eşinin yurdışında görevlendirilmesi ve emeklilik süresinin dolması nedeni ile, 11.1.2011 tarihli ihtarname ile davalı şirkete iş akdini feshettiğini bildirdiğini, haklı fesih nedeni ile kıdem tazminatına hak kazanması gerektiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000 TL kıdem tazminatının fesih tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah ile talebini artırmıştır.
Davalı, davacının iş kanununa tabi taleplerde bulunamayacağını savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, Borçlar Kanununun 313. ve devamı maddelerinde düzenlenen hizmet aktinden kaynaklanmakta olup, davacının sözleşme hükümlerine göre haklı olarak feshedildiği anlaşılmaktadır. Davacı, 4857 sayılı İş Kanunun 4.maddesinde yer alan açık hüküm nedeni ile taraflar arasındaki akdi ilişkiye İş Kanunu hükümleri uygulanamayacağından, İş Kanununda düzenlenmiş olan tazminatları isteyemezse de, taraflar arasında Borçlar Kanununun 313 ve devamı maddelerinde düzenlenen bir hizmet sözleşmesi söz konusu olduğundan, B.K.nunun 340-345 maddelerine dayanarak makul bir tazminat talebinde bulunabilir. Mahkemece, Borçlar Kanununun 340-345. maddelerinde düzenlenmiş olan tazminat hakkı yönünden bir değerlendirme yapılarak, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, iş kanunu hükümlerine göre kıdem tazminatına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açılanan 1. Bent gereğince davacının tüm, davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. Bent gereğince temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 0,90 TL kalan harcın davacıdan alınmasına, peşin alınan 401.00 TL. temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 13.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.