Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/5771 E. 2013/15636 K. 10.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/5771
KARAR NO : 2013/15636
KARAR TARİHİ : 10.06.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı,senede dayalı alacağa ilişkin davalı aleyhine icra takibi yaptığını,davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek; itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı,dava dışı …. isimli kişiye hayvan satarak bu kişiden dava konusu bonoyu aldığını,bu bononun ödenmemesi üzerine davacının hapishaneden tanıdığı arkadaşlarının yarı bedeli karşılığı tahsil edebileceklerine dair sözlerine itibar ederek senedi davacıya verdiğini,davacının borçluya zor kullanmaları nedeniyle yargılandıklarını söyleyerek dava konusu senedin kendisine ciro edilmesini sağladığını,daha sonra davacının bu senede dayalı olarak 6 yıl sonra icra takibi yaptığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davacının dayandığı bononun kıymetli evrak vasfı nedeniyle aksinin ancak yazılı delil ile ispat edilebileceği,tanık beyanlarının yeterli olmadığı,davalının savunmasını yazılı delille ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz eden davalı tarafından temyiz harcının eksik yatırılması nedeniyle mahkemece bu harcın tamamlatılmasına yönelik olarak davalı tarafa yapılan ihtarat sonucuna göre süresinde temyiz harcının tamamlanmaması nedeniyle davalının temyiz başvurusunun yapılmamış sayılmasına dair ek karar verilmiş olup,davalı tarafından yasal süre içinde bu ek kararında temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece harcın
tamamlatılmasına yönelik ihtar tebligatının davalı ile aynı köyde ikamet eden ancak aynı çatı altında ikamet ettiği anlaşılamayan Halil Emir isimli kişiye usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle harcın süresinde tamamlandığı kabul edilerek,mahkemece davalı tarafın hükmü temyiz etmemiş sayılmasına ilişkin ek kararının kaldırılmasına karar verilerek temyiz incelemesi yapılmıştır.
Dava,davalının ciro ettiği senede dayalı olarak davacı tarafından yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davası olup,davacı dava dilekçesinde temel ilişkiye dair herhangi bir açıklama yapmaksızın 14.07.2006 vade tarihli bonoya dayanarak 14.07.2011 tarihinde icra takibi başlatmıştır.Her ne kadar bonolarda zamamaşımı süresi 3 yıl ise de davacı kambiyo senedine mahsus takip yolu ile icra takibi başlatmamış, ilamsız takip yolu ile alacağın tahsilini talep etmiştir. Takibe dayanak yapılan bono, 3 yıllık zamanaşımı süresi içinde icraya konulmadığından kambiyo senedi niteliğini yitirmiş olup; bu senet tek başına alacağın varlığını ispat açısından yeterli bir belge olarak kabul edilemez. Ne var ki davacıya yapılan ciroya ilişkin davalının imzasını taşıyan bu belge HMK’nun 202.maddesi hükmü gereğince yazılı delil başlangıcı sayılır. Bu itibarla davacı alacaklı iddiasını temel ilişkiye dayalı olarak diğer yan deliller ve şahit beyanlarıyla ispat etmek durumundadır. O halde mahkemece tarafların bu konuda gösterdikleri deliller toplanıp,davacının sair deliller demek suretiyle yemin deliline da dayandığı gözetilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 400.65 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.