Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/4956 E. 2014/4109 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4956
KARAR NO : 2014/4109
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 2. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 20/11/2012
NUMARASI : 2008/390-2012/1688

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı Yeni G..İşyeri İşlet. A.Ş. avukatınca duruşmalı, davacılar avukatınca duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı A..U.. Arası Bağımsız Müş. Ve Den. Ltd. Şti. Vekili avukat Y.. P.., davalı E..Türkiye P.. Yönetim A.Ş. Vekili Avukat N.. Y.., davalı P.. K.. ve Güvenlik Hizm. A.Ş. Vekili Avukat M..E.. Ş..ile davacılar vekili avukat L.. Y.. K..’nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar Ebru ve Hakan’ın oğlu, Ezgi ‘nin kardeşi olan Emre’nin ankamal alışveriş merkezinde alışveriş yapmak amacıyla bulundukları sırada merdiven korkulukları ile merdiven arasındaki boşluktan alt kata düşmesi sonucu yaralandığını, halen tedavisinin sürdüğünü ve bir kısım uzuvlarında işlev kaybı olduğunu, bu kazanın meydana gelmesinin alışveriş merkezinde standartlara aykırı boşluk bırakılmasından kaynaklandığının ceza dosyası kapsamında tespit edildiğini, davalı Yeni …..A.Ş.’nin işyerinin sahibi, Davalı Ece…A.Ş.’nin işyerinin işletmecisi, ANTS…Ltd,Şti.’nin alışveriş merkezi inşaatının yapımının standartlara uygun yapılmasını denetlemekle görevli şirket olduğu, P……A.Ş.’nin alışveriş merkezinin güvenliği sağlamakla sorumlu olduğunu ileri sürerek, meydana gelen kaza nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, E.. B.. için, işgücü kaybı ve bakıma muhtaç olması nedeniyle 10.000 TL maddi ve 300.000 TL manevi tazminat, H.. B.. için, yaptığı ve yapacağı tedavi giderleri için 5.000 TL maddi ve 200.000 TL manevi tazminat, E.. B.. için, 200.000 TL manevi, E.. B.. için 100.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dava ile davacı E.. B.. iş gücü kaybı ve bakıma muhtaç olmasından kaynaklanan zarara mahsuben 500.000 TL talep edilmiştir.
ANTS ve G…. şirketleri savunmalarında; kazanın oluşumunda annenin çocuk üzerinde ebeveyn sorumluluğu kapsamında yeterli ilgi ve takibi yapmamasından kaynaklandığını, bu durumun kamera kayıtları ile sabit olduğunu, binanın yapımına ilişkin yapısal kusurlarının olmadığını savunmuşlardır.
Proser…A.Ş. Savunmasında; güvenlik şirketi olmaları nedeniyle husumet yöneltilemeyeceğini ve olayın güvenlik hizmet kapsamında sorumluluğu gerektirir bir durum olmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Ece…A.Ş. savunmasında; Alışveriş merkezinin maliki olmadıklarını, inşaatınında kendileri tarafından yapılmadığını ve alışveriş merkezinin denetlenmesininde kendilerinin sorumluluğunda bulunmadığını, ayrıca kazanın meydana gelmesinde annenin gözetim yükümlülüğünü yerine getirmemekten doğan kusurunun kendileri yönünden illiyet bağını koparacak nitelikte olduğunu savunmuştur.
Mahkemece davalılar Ece Türkiye Proje Yönetim AŞ, ANTS Uluslararası Bağımsız Müşavirlik Ve Denetim LTD ŞTİ ve P.. A.. yönünden davalı taraf sıfatı yokluğundan (husumet) davanın REDDİNE, diğer davalı yönünden asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, davacılar ve davalı Yeni Gimat İşyeri İşlet.A.Ş. Tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava,davacı E.. B..’nin dava konusu alışveriş merkezinde bulunduğu sırada merdiven korkulukları ile merdiven arasındaki boşluktan alt kata düşmesi sonucu meydana gelen yaralanma nedeniyle doğan madde ve manevi zararın tahsili istemine ilişkindir.
Meydana gelen kaza sonucu yaralanan çocuk E.. B..’nin meslekte kazanma gücü kaybının tespitine yönelik inceleme kapsamında değerlendirilen; 16.09.2009 tarihli hastanın tedavisinin yapıldığı H.. Üniversitesi İ.. D.. Çocuk Hastanesi sağlık kurulu tarafından düzenlenen raporda özür durumuna göre tüm vücut fonksiyon kaybı oranı %65 olarak belirlenmiştir. Mahkemece Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan 05.03.2010 tarihli bilirkişi raporunda genel vücut çalışma gücü kaybı oranı %42.05 olarak tespit edilmiştir. Mahkemece bu raporlardaki çelişkiler gözetilerek meslekte kazanma gücü kaybının tespiti amacıyla Adli Tıp Kurumu 3. Adli Tıp ihtisas kurulundan rapor alınması yoluna gidilmiştir. Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 22.07.2011 tarihli bu raporda dosyanın incelenmesine ilişkin açıklamalar kapsamında önceki tarihli iki raporda yer alan tespitlere yer verilmekle birlikte, bu raporlardaki tespitlerin yerindeliğinin değerlendirilmesi ve söz konusu raporlardaki çelişkilerin giderilmesine dönük açıklama ve gerekçelere yer verilmeksizin bu raporlardan ayrı olarak meslekte kazanma gücü kaybı %59 olarak tespit edilmiştir. Mahkemece bu rapordaki %59 meslekte kazanma gücü kaybı olduğuna ilişkin tespitlere itibar edilerek tazminat hesaplamaları yapılmış ise de, davacı tarafından 07.03.2012 tarihinde Ankara çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Hematoloji Onkoloji Eğitim Araştırma Hastanesi tarafından düzenlenen Özürlü sağlık Kurulu raporunda hastanın özür oranı %88 olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Yargılama kapsamında mahkemece alınan bilirkişi raporları ile davacının dosyaya sunduğu sağlık raporlarındaki çalışma gücü kaybına ilişkin oranların farklı tespit edildiği, bu raporlar arasındaki çelişkiler bulunduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporlarının bu çelişkileri gidermeye matuf ve Yargıtay denetimine elverişli yeterli inceleme yapıldığını gösterir gerekçeler içermediği görülmüştür. Hal böyle olunca mahkemece davacı E.. B..’nin mevcut rahatsızlıklarına ilişkin olarak konusunda uzman bilirkişilerden oluşan heyet oluşturularak mevcut sağlık raporları ve mahkemece alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişkiler değerlendirilmek suretiyle mahkeme, taraflar ve yargıtay denetimine imkan verecek nitelikte ve gerekçeli rapor tanzimi sağlanarak sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte gösterilen nedenle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalılar ödenmesine, peşin alınan 8.844,40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.