Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/4914 E. 2014/1687 K. 23.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4914
KARAR NO : 2014/1687
KARAR TARİHİ : 23.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 25/12/2012
NUMARASI : 2010/120-2012/546

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat M.. Ö.. geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, avukat olduğunu, davalı ile ceza davasında kanun yararına bozma yoluna başvurulması ve menfi tespit davasının takibi hususunda 27.10.2008 tarihli avukatlık sözleşmesi düzenlediklerini, sözleşme gereğince edimlerini yerine getirdiğini, ödenmeyen vekalet ücreti alacağının tahsili için başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, davacının uyuşmazlığa konu dava dosyalarını Grup .. Office-Avukatlar Grubu olarak üstlendiğini, davaya konu vekalet ücretini dosyanın vekili ve grup avukatlarından olan Av.H..K.. ödeyerek ibraname aldığını, müşterek vekilliği üstlenenlerden birinden alınan ibranamenin diğerlerini de bağlayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalının avukatlık sözleşmesi gereği ceza dosyasının yazılı emir yoluna başvurusu için kararlaştırılan 20.000USD’yi, sözleşmenin tarafı olan davacıya ödediğini ispat etmesi gerektiği, dosyadaki deliller itibariyle ödemeyi ispat edemediği, Av. H.. K..’in vermiş olduğu ibranamenin davacıyı bağlamayacağı, bu sebeple davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı ile imzaladıkları avukatlık sözleşmesi gereğince hak ettiği ve ödenmeyen vekalet ücretinin tahsili için başlattığı icra takibine vaki davalının itirazının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı, vekaletin
avukatlık grubu olarak üstlenildiğini, vekalet ücretini grup avukatlarından Av.H… K…’e ödeyerek ibraname aldığını, ibranamenin davacıyı bağlayacağını savunmuştur. Mahkemece davalının sözleşme ile kararlaştırılan vekalet ücretini sözleşmenin tarafı olan davacıya ödediğini ispatlaması gerektiği, bu hususun ispat edilemediği, Av.H.. K..in verdiği ibranamenin davacıyı bağlamayacağı, itirazın haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlenen 27.10.2008 tarihli avukatlık sözleşmesinde Fatih 6.Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/222 esas sayılı dosyada yazılı emir yoluna başvurulması ve menfi tespit davasının takibi hususlarının kararlaştırıldığı, davacı avukatın davaya konu ceza davası ile ilgili edimlerini yerine getirdiği, davaya konu vekalet ücreti ile ilgili olarak Av.H..K..’in 5.11.2010 tarihli ibraname düzenleyerek verdiği hususları dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu hususlar çekişmesizdir. Uyuşmazlık, dava dışı Av.Hayrullah Karadeniz’in imzalayarak verdiği ibranamenin davacıyı bağlayıp bağlamayacağı, dolayısıyla vekalet ücretinin ödenip ödenmediği hususlarında toplanmaktadır. Davacı avukat ile Av.H..ın aynı büroda faaliyet göstermesi, Av.H..’ın yazılı beyanı, davalının sunduğu ve ceza dosyasına sunulup hakim havalesi taşıyan dilekçe sureti, sözleşmeye konu menfi tespit davasında davacının Av.H..’ın verdiği yetki belgesi ile davayı yürütmesi ve tüm dosya kapsamı itibariyle dava dışı Av.Hayrullah tarafından verilen i.. davacıyı da bağlayacağının kabulü gerekir. İ.. verilmesi borcun ödendiğini gösterir. Davacının bunun aksini ispat etmesi gerekir. Davacı dosya kapsamındaki delillerle aksini ispatlayamamıştır. Öyle olunca mahkemece 5.11.2010 tarihli ibraname dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 560,00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.