Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/4629 E. 2013/15270 K. 05.06.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4629
KARAR NO : 2013/15270
KARAR TARİHİ : 05.06.2013

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı banka, davalının kredi kartı kullandığını, geri ödemelerini aksatan davalıya muacceliyet ihtarnamesi çektiklerini, ihtarnamenin tebliğine rağmen davalının borcunu ödememesi üzerine icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalının faiz oranları yönünden de alacağa itiraz ederek asıl alacağa kısmi itirazda bulunmak iradesi gösterdiğini, asıl alacak yönünden itiraz ettiği miktarı açıkça belirtmediğinden asıl alacağa yönelik kısmi itirazın yok hükmünde olduğunun kabulü gerektiği, bu şekilde yapılan bir itirazın takibi durdurmaması gerektiği halde takibin durdurulmasına karar verilmesinin şikayet yoluyla çözülecek bir husus olmakla davacının asıl alacak yönünden itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı bulunmadığından asıl alacak yönünden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine; bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle faize, ferilerine ve faiz oranlarına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı banka, kredi kartı borcunun tahsili amacıyla davalı hakkında başlattığı icra takibe itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davalı borçlunun ödeme emrine itirazında kısmi itiraz iradesi göstermesine rağmen icra dairesince takibin durdurulmasına karar
verildiği, icra dairesi işleminin şikayet yolu ile çözümlenmesi gerektiği halde, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle asıl alacak yönünden dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Davalı borçlu ödeme emrine itirazında “…Bununla birlikte sözkonusu borca ilişkin olmak üzere belirtilen miktar derecesinde borcum olmadığından asıl borca ve ferilerine itiraz ediyorum” demek suretiyle asıl borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiş, bunun sonucunda da icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davacının asıl alacak yönünden itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunduğu gözetilmeksizin aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 5.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.