Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/4535 E. 2014/3491 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/4535
KARAR NO : 2014/3491
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

MAHKEMESİ : Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/11/2012
NUMARASI : 2011/755-2012/572

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı R.. A.. ile davalı vekili avukat R… G…’nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, 1993 yılından itibaren davalının vekilliğini üstlendiğini, çeşitli icra takipleri başlatıp davalar açtığını, ancak davalı tarafından haksız olarak azledildiğini, vekalet ücretlerinin de ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 10.000,00 TL vekalet ücreti ile 1.800,00 TL KDV’si olmak üzere toplam 11.800,00 TL’nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ödetilmesine karar verilmesini istemiş, 18.3.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile de, talep miktarını 25.281,88 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı, alacağın zamanaşımına uğradığını, davacının, vekalet görevini gereği gibi yerine getirmediğini, bilgi ve hesap vermediğini, dosyalardan uzun süre tahsilat yapamaması nedeniyle başka bir vekil tayin etmek zorunda kaldığını, azlin haklı olduğunu, tüm masraf ve vekalet ücretlerinin ise ödendiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, “azlin haksız olduğu kabul edilerek, 24.12.2009 tarihli bilirkişi raporu ve 10.3.2010 tarihli ek rapor hükme esas alınmak suretiyle, davanın kısmen kabulüne, 21.281,25 TL vekalet ücretinin, azil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, KDV ve fazlaya ilişkin talebin reddine” ilişkin verilen ilk hüküm, davalının temyizi üzerine Dairemizce, sair temyiz itirazları reddedilerek özetle “taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi mevcut olmadığından akdi vekalet ücretleri yönünden, her bir dava ve icra takibi için hukuki yardımın başladığı tarih itibariyle uygulanması gereken Avukatlık Kanunu hükümlerine göre vekalet ücretlerinin tespit ve takdiri ayrıca faiz başlangıcının da temerrüt tarihi olması gerektiğinden bahisle” bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, 7.12.2011 tarihli bilirkişi raporu benimsenerek, davanın kısmen kabulüne, 2.947,19 TL vekalet ücretinin 14.9.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, haksız azil nedeniyle vekalet ücreti alacaklarının tahsili istemine ilişkin olup, davacı gerek sözleşmeden kaynaklanan gerekse Avukatlık Kanununun 164/son maddesinde düzenlenen karşı taraf vekalet ücretlerinin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacıya ödenmesi gereken akdi vekalet ücretleri belirlenerek, belirlenen bu miktar üzerinden hüküm kurulmuştur. Oysa ki davacı iş bu davada akdi vekalet ücretleri ile birlikte karşı taraf vekalet ücretlerinin tahsilini de talep etmiş olup, bozmadan önceki hükümde de davacının her iki tür ücret alacağı ile ilgili hesaplama yapılarak 21.281,25 TL üzerinden hüküm kurulmuş, davalının temyizi üzerine Dairemizce verilen bozma ilamında, “akdi vekalet ücretlerinin hukuki yardımın başladığı tarihte geçerli olan Avukatlık Kanunu hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği ve faiz başlangıcının da temerrüt tarihi olması gerektiği” belirtilmiş, sair temyiz itirazları ise reddedilmiştir. O halde mahkemece davacının hak etmiş olduğu karşı taraf vekalet ücretlerinin de tahsiline karar verilmesi gerekirken, sadece akdi vekalet ücretleriyle ilgili hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:1. bent gereğince davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, temyiz edilen hükmün 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 11.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.