YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/33370
KARAR NO : 2014/11785
KARAR TARİHİ : 14.04.2014
MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/09/2013
NUMARASI : 2012/359-2013/469
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 15/09/2001 – 25/12/2009 tarihleri arasında ev işlerinde çalıştığını, iş akdinin haklı neden olmadan fesih edilmesi nedeniyle kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin, genel tatil ücretinin tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının süreklilik arzedecek şekilde yanlarında çalışmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 5.692,00 TL kıdem tazminatının akdin fesih tarihinden itibaren bankalara uygulanan en yüksek faizi ile, 272,44 TL ihbar tazminatının, 100,00 TL yıllık izin ücretinin ve 436,00 TL genel tatil ücretinin dava ve ıslah tarihlerinden yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının, davalının ev işlerinde çalıştığı, aralarında yazılı bir sözleşme olmadığı ve davacının iş kanununa tabii olmadığı davacının Borçlar Kanunu hükümlerine göre hizmet verdiği uyuşmazlık konusu değildir. Davacı çalışırken sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti ile resmi tatil ücreti alacaklarının verilmesini istemiştir. Taraflar arasındaki hukuki ilişki iş kanunun kapsamı dışında olan borçlar kanunu hükümlerine tabii olan bir hizmet ilişkisinden kaynaklandığından olayda iş kanununun uygulanmasına olanak yoktur. Kıdem tazminatı ve izin ücreti iş kanununa tabi sözleşmelerde işçinin yasanın 14. maddesi koşulları oluşması
halinde isteyebileceği bir tazminattır. İş kanunu uygulanamayacağından kıdem tazminatı ve izin ücreti istenemez. Yanlar arasında belirsiz süreli hizmet sözleşmesi vardır. Böyle bir sözleşmenin işveren tarafından feshi halinde 24.6.1959 günlü E/32-K/26 sayılı içtihadı birleştirme kararında benimsendiği gibi davacı B.K. nun 313 ve devamı maddelerine dayanarak talepte bulunabilir. Davacının iş aktinin feshinden dolayı Borçlar Kanununun bu hükümlerine dayanarak tazminat istemeye hakkı vardır. Mahkemece davacının Borçlar Kanununda düzenlenmiş olan tazminat hakları yönünden gerekli araştırma yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davacının tüm taleplerinin kabulene karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 151.00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 14.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.