Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/33355 E. 2014/2407 K. 30.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/33355
KARAR NO : 2014/2407
KARAR TARİHİ : 30.01.2014

MAHKEMESİ : Akçaabat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2012
NUMARASI : 2011/103-2012/403

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı Belediye Başkanlığı, davalı şirket tarafından iki adet faturaya dayanılarak aleyhlerine icra takibi başlatıldığını, sehven itiraz edilmemesi nedeniyle takibin kesinleştiğini, 17.09.2010 tarihli faturanın hayali olduğunu, faturaya konu malları satın almadıklarını, davalı şirketten geçmiş dönemde bazı mallar satın aldıklarını ancak değişik tarihlerde borçlarını ödediklerini, bakiye 2.359,32-TL borçlarının kaldığını ileri sürerek, bu miktar asıl alacak dışında kalan meblağ ve faiz yönünden borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, faturaların usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacı tarafından süresinde itiraz edilmediğinden kesinleştiğini, ve faturaya konu malların teslim edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının Akçaabat İcra Müdürlüğünün 2010/1433 esas sayılı icra takip dosyasında 2.334,32- TL borçlu olduğuna, faiz ve icra giderlerinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, davalı tarafından faturaya dayalı olarak başlatılan icra takibi nedeniyle kısmen borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir. Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarında yapılan inceleme sonucunda bakiye borç toplamının 2.334,32-TL olduğu belirtilmiştir. İcra takibi 06.12.2010 tarihinde başlatılmış olup, davacı bu tarihte temerrüde düşmüştür. Bilirkişi raporunda ise icra takibinden sonra davacı tarafından yapılan ve infazda dikkate alınması gereken ödemelerde hesaplanarak asıl borç miktarı tespit edilmiş olup bu rapora itibar edilemez. Hal öyle olunca mahkemece, icra takip tarihine kadar davacı tarafından yapılan ödemeler gözetilerek ana borç hesabı yapılması için bilirkişiden ek rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön gözetilmeksizin eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ,2. bent gereğince kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 30.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.