Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/33083 E. 2014/14688 K. 07.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/33083
KARAR NO : 2014/14688
KARAR TARİHİ : 07.05.2014

MAHKEMESİ : Antalya 1. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 05/02/2013
NUMARASI : 2011/1051-2013/136

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalılara muhasebe hizmeti verdiğini, muhasebe ücretinin ödenmemesi nedeni ile ilişkilerinin sona erdiğini, alacağının tahsili için Antalya 3. İcra Müdürlüğü’nün 2009/15269 esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline takibin devamına ve % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı tarafa verilen muhasebe hizmet ücretinin ödenmediği için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle bu davayı açmıştır. Davalı ise,davacının verdiği muhasebe hizmetine ilişkin bedelinin ödendiğini savunmuştur. Mahkemece, yazılı sözleşme bulunmadığı,taraflar arasında 2000 yılı öncesinde başlayan ve 2008 yılında sona erdiği anlaşılan muhasebeci ilişkisinin bulunduğu, ancak dosyaya ibraz edilen ve davacı tarafça tanzim edilen dökümanların delil niteliği taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı tarafından sunulan ve her iki tarafın imzasının bulunduğu 22.6.2008 tarihli belgede;” 2008 yılı serbest meslek kdv’si dahil taraflar arasındaki hesabın görüldüğü ve 5.680,00 TL olarak hesabın bulunduğu,en kötü ihtimal başlığı altında da,26.7.2008 ile 26.11.2008′ e kadar 7. ve 11. aylar dahil 1.000,00’er TL’nin belirtildiği anlaşılmaktadır.” Davalıya bu belgeye karşı beyanda bulunması için süre verilmeli,bilahare de açıklamalar gözetilmek suretiyle belgenin yazılı delil veya delil başlangıcı olması durumunda ise deliller toplanıp gerekirse yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle kararın davacı yararına BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenle, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.