Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/32898 E. 2014/2325 K. 29.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/32898
KARAR NO : 2014/2325
KARAR TARİHİ : 29.01.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/05/2012
NUMARASI : 2011/573-2012/657

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, elden borç olarak verdiği 2.700.00.TL için davalının 28.07.2010 tarihinde borcunu ödeyeceğine ilişkin belge vermesine rağmen borcunu ödemediğini, icra takibi yaptığını ancak davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptalini istemiştir.
Davalı, belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını, fotokopi belge üzerinden imza incelemesi yapılamayacağını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacının temyizi yönünden; Her ne kadar mahkemece, aslı olmayan fotokopi belge üzerinden imzanın davalıya ait olup olmadığı yönünde inceleme yapılmasının hukuken mümkün olmadığı ve bu hali ile fotokopi belgenin yazılı delil başlangıcı da kabul edilemeyeceği gerekçesi ile ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiş ise de; Pendik Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/14154 Esas sayılı müştekisi M.. U.., şüphelileri B.. B.. ve Pınar Baysal olan Özel belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanma ve hırsızlık suçları ile ilgili soruşturma dosyasında davaya konu belge aslı üzerinde yapılan imza incelemesi sonucunda İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü tarafından tanzim olunan 17.08.2011 tarihli bilirkişi raporuna göre belgedeki el yazısının ve imzanın M.. U..’ ın eli mahsulü olduğu ve buna dayalı olarak Pendik Cumhuriyet Başsavcılığının 06.09.2011 tarih ve 2010/14154 Esas ve 2011/5159 Karar sayılı Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı ile takipsizlik kararı verildiği ve bu karara karşı M.. U..’ ın yaptığı itirazın Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiği ve kararın kesinleştiği sabittir. O halde mahkemece, davaya konu 29.07.2010 tarihli belgedeki imzanın davalının eli ürünü olduğu kabul edilerek hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın redidne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, temyiz eden davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince temyiz eden davalının temyiz nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 21.15 TL harcın istek halinde davacı ve davalıya iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.1.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.