Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/32587 E. 2014/13930 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/32587
KARAR NO : 2014/13930
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ : Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 29/03/2013
NUMARASI : 2012/460-2013/87

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı ile aralarında 29/11/2008 tarihinde yaptıkları sözleşme ile 445-2/MIR 29 C türünde 1000 adet kayısı fidanı KDV hariç 13.000,00 TL’ye satın aldığını, fidanların bedelini ödediğini ve diktiğini, fidanlar ağaç olduktan sonra kayısı ağaçlarının farklı niteliklerde olduklarını öğrendiğini, bu durumun Antalya 8 Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/30 D. İş sayılı dosyasında da tespit edildiğini, zarara uğradığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere belirlenecek maddi tazminatın, satışa konu fidanlardan ilk ürün satışı tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, zamanaşımı definde bulunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın niteliği itibariyle talep 5553 sayılı Yasa’nın 11. maddesine göre zaman aşımına uğramış bulunduğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, 29/11/2008 tarihinde davalı ile aralarında fidan satış sözleşmesi imzaladıklarını, bu sözleşme çerçevesinde satın aldığı 445-2/MIR 29 C türünde 1000 adet kayısı fidanının kendisine teslim edilmesi gerektiğini ancak sözleşmede kararlaştırılandan farklı türde kayısı fidanlarının teslim edilmesi nedeniyle zarara uğradığını belirterek sözleşmeye aykırılıktan uğradığı zararın tazminini talep etmiştir. Davalı ise malın tesliminden itibaren 3 yıl 6 ay sonra ayıbın ihbar edildiğini, davanın ise malın tesliminden itibaren 3 yıl 8 ay sonra açıldığını, hem eski hem de yeni yasadaki tüm sürelerin geçirilmiş olduğunu belirterek 2013/32587-2014/13930
öncelikle davanın zaman aşımı yönünden reddini dilemiştir. Mahkemece, olayda 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu’nun uygulanması gerektiği belirtilerek, bu Kanun’un 11. maddesi; “fiillerinin ayrıca suç sayılma hali saklı kalmak üzere zarara neden olan kusurlu tohumluğu üreten, satan, dağıtan, ithal eden veya başka şekilde piyasaya süren gerçek veya tüzel kişiler meydana gelen zararı müteselsilen tazmin etmekle yükümlüdür, bunlar zararı kusurları oranında birbirlerine rücu edebilirler, dava zarara uğrayanın zarara uğradığının tespit edilmesinden itibaren 6 ay içinde her halde zararın meydana gelmesinden itibaren 2 yıl içinde açılabilir” hükmü gereğince, davacının davayı, satın aldığı fidanlar nedeniyle zarara uğramış olduğunu öğrendiği Haziran 2011 tarihinden itibaren 6 aylık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 05/09/2012 tarihinde açtığı gerekçesi ile zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davacı ile davalı şirket arasında “Vitroplant Fidan Satış Sözleşmesi” başlıklı 1000 adet 445-2/MIR 29 C çeşit/anaç kayısı fidanının satışına ilişkin 29/11/2008 tarihli sözleşme düzenlendiği tartışmasızdır. Bu durumda, taraflar arasında genel hükümlere tabi akdi ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlık bulunmaktadır. BK.nun 125.maddesine göre, aksine düzenleme bulunmayan hallerde, sözleşmeden doğan uyuşmazlıklar 10 yıllık dava zamanaşımı süresine tabidir. Buna göre somut olay değerlendirildiğinde dava tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmamıştır. Öyle olunca mahkemece işin esasına girilip taraf delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Yukarıda açıklanan bozma nedenlerine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 1 nolu bent gereğince temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 2 nolu bent gereğince tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.