Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/32477 E. 2014/14685 K. 07.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/32477
KARAR NO : 2014/14685
KARAR TARİHİ : 07.05.2014

MAHKEMESİ : Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/09/2013
NUMARASI : 2011/584-2013/272

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı,14.12.2001 tarihli ihale sonucunda Ç.Ü. Döner Sermaye İşletmesi ile arasında yapılan 01.01.2002 tarihli 12 ay süreli sözleşme ile temizlik işini üstlendiğini,SSK taban fiyatlarındaki artış nedeniyle 2002 yılı Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık aylarına ait yaklaşık 97.000,00 TL tutarındaki prim farkını ödediğini,prime esas alt kazançlar 506 sayılı Yasanın 78. maddesi ile artırıldığından ve sözleşmeden sonra mevzuat değişikliği ile sözleşme dengesi kendisi aleyhine bozulduğundan bu miktarın davalıya yansıtılması gerektiğini ileri sürülerek,fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 97.000,00 TL’nin her aya ilişkin hak ediş tarihlerinden itibaren uygulanacak ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiştir.
Davalı,davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece,bilirkişi raporu esas alınarak davacının 93.108,11 TL üzerinden davanın kısmen karar verilmiş;hüküm,davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Sözleşme ilişkisi davacı ile davalılardan Çukurova Ünivesitesi Rektörlüğü arasındadır.Bu sözleşmelerden doğan hak ve yükümlülükler ile sözleşmelere ilişkin talep hakkı da o sözleşmelerin taraflarına aittir.Bu nedenle,akti ilişkilerin tarafı olmayan davalılardan M.. H..’nin de borçtan sorumlu tutulmuş olması doğru değildir.Bu davalı açısından davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken adı geçen davalının da borçtan sorumlu tutulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
2013/32477-2014-14685
2-Davalı ile davacı arasında imzalanan 14.12.2001 tarihli sözleşmenin 14. maddesinde, “… ihalenin yapıldığı tarihten sonra asgari ücretlerde bir artış meydana gelirse, asgari ücret farkı ile bu farktan doğan ve işverence karşılanması gereken sosyal sigorta primlerinde meydana gelen artış farkı firmaya ödenir. “ düzenlemesi getirilmiştir.Anayasamızın 48. maddesi ve BK.19(eski) maddesinde düzenlenen akit serbestisi gereğince,yasada belirlenen sınırlamalar içinde kalmak koşulu ile taraflar istedikleri konularda,istediği koşullarda sözleşme yapabilirler.Bu sözleşme koşulları tarafları bağlar.Somut uyuşmazlıkta yukarıda belirtilen sözleşme hükmü de tarafları bağlayıcıdır. Kural olarak davacı sözleşmenin bu hükmü karşısında sigorta prim farkı adı altında talepte bulunabilir.
Ne var ki 31.12.2002 tarihli resmi gazetede yayınlanan 4734 sayılı Kamu ihale Kanununa göre İhalesi yapılacak olan Hizmet alımlarına ilişkin fiyat farkı talebinde uygulanacak esaslara dair Bakanlar kurulu Kararnamesinin 8.maddesi “… İhale konusu Hizmetin gerçekleştirilmesi için çalıştırılacak 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa Tabi Personelleri Sayısı ve günlük çalışma saatinin belirtilmesi kaydıyla Asgari Ücret tespit komisyonlarınca ihale tarihinde tarım dışında ve 16 yaşından büyük işçiler için belirlenmiş olan asgari ücretin artması halinde, eski ve yeni asgari ücretler arasındaki fark, ayrıca bu farktan doğan ve işverence karşılanması gereken Sosyal Sigorta primleri ile sigorta primi alt sınır artışından kaynaklanan fark ve bu farklara ait işsizlik ödeneği bu esasların 7. Maddesi uygulanmaksızın yükleniciye ödenir.”hükmünü getirmiştir. Kararnamenin bu hükmü karşısında davacı Sosyal sigorta pirimi ile sigorta primi alt sınırı artışından kaynaklanan farkı talep edebilir.Ancak kararnamenin bu hükmünün ancak 31.12.2002 tarihinden sonraki dönem için uygulanması gerekir.Bu nedenle anılan sözleşmenin bu tarihten öncesine ilişkin olmak üzere farkın verilmesi mümkün değildir.Mahkemece, anılan sözleşme açısından mezkur kararname yürürlüğü girmeden önceki dönem için de prim farkı verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince hükmü temyiz eden davalı M.. H.. yararına bozulmasına,2. ve 3. bent gereğince temyiz olunan kararın temyiz eden diğer davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.