Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/32349 E. 2014/33767 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/32349
KARAR NO : 2014/33767
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 21. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 17/09/2013
NUMARASI : 2011/298-2013/337

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukat S.. Y.. ile davacı vekili avukat A.. A.. A..’ın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, kardeşi olan davalının kendisi ve annesi adına aldığı vekaletnamelerle İstanbul Belediyesine karşı açtığı kamulaştırma davaları sonucu tahsil ettiği bedelleri ödemediğini ileri sürerek; kendi adına tahsil edilen 600.000 TL ile annesi adına tahsil edilen bedelden hissesine düşen 150.000 TL’nin tahsilat tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacıya vekaleten takip edilen dosyada tahsil edilen parayı davacıya ve davacının oğluna peyderpey banka havalesi ve elden ödendiğini, annesine vekaleten takip ettiği dava sonucu ödenen parayı annesine verdiğini, bu para ile annesinin hayatını idame ettirdiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davacının kendi alacağı yönünden 400.313,05 TL’nin, davacının murisinden intikal eden alacağı yönünden 133.437,68 TL’nin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava vekalet ilişkisinden doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Vekalet sözleşmesinin en önemli unsurları arasında; vekilin talimata uygun hareket etme borcu, özen borcu ve hesap verme borcu gelmektedir. Vekalet sözleşmesinde vekilin hesap verme borcu vekalet sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte doğup; işin vekil tarafından yürütülmesi sırasında ve sona ermesinde de devam etmektedir. BK.nun 392.maddesi hükmü gereğince vekil, talep üzerine yaptığı işin hesabını vermeye ve müvekkili nam ve hesabına edindiği herşeyi iade etmeye, iade edinceye kadar da almış olduğu şeyleri saklamaya zorunludur.Somut uyuşmazlık itibariyle davacı, davalının vekil olarak kendisi ve murisi olan annesi adına İstanbul Büyükşehir Belediyesi aleyhine açtığı kamulaştırmasız elatma davaları sonucu tahsil ettiği bedellerden kendisinin hissesi ile annesinin ölümü ile annesinden intikal eden hisseye ilişkin alacağının ödenmediğini ileri sürmüş, davalı ise savunmasında davacının kendi hissesine ilişkin olarak davacı ve oğluna elden ve banka havalesi ile ödemeler yaptığını savunmuştur.Mahkemece karara esas alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere, davalı tarafından davacı ve annesine vekaleten takip ettiği davalarda verilen kararların infazı kapsamında açılan icra takip dosyalarında yapılan son tahsilat tarihi olan 30.01.2004 tarihinden itibaren dava tarihine kadar davacıya banka havalesi ile toplam 16.500 TL ödeme yapıldığı tespit edilmiştir.Davalı tarafından banka havalesi ile yapılan bu ödemelerin dava konusu alacağın tahsiline konu icra ödemelerinden sonra yapıldığı ve bu ödemelerin davacı tarafından bir başka hukuki ilişkiye dayalı olarak yapıldığının iddia ve ispat edilemediği gözetildiğinde, bu ödemelerin davacı alacağına mahsuben ödendiğinin kabulü gerekir.Hal böyle olunca davalı tarafından davacıya banka havalesi yoluyla ödenen 16.500 TL ilişkin ödemenin davacı alacağından mahsup edilerek bakiye kısma ilişkin talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hatalı değerlendirmeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 1100,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin alınan 116,00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 03.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.