Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/32129 E. 2014/14380 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/32129
KARAR NO : 2014/14380
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/09/2013
NUMARASI : 2011/285-2013/374

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalının avukat olup vekili sıfatı ile izale-i şuyu davasını takip etiğini, dava sonucunda ortaklığın giderilmesine karar verildiğini, bunun sonucunda taşınmazın satışı nedeniyle Üsküdar 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/17 satış sayılı dosyasından kendi hesabına yatırılan 155.000,00-TL satış bedelinden tarafına 111.000,00-TL ödeme yaptığını, aralarında yazılı sözleşme bulunmadığını davalının ayrı bir avukatlık ücreti talep etmesinin ve kesinti yapmasının mümkün olmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 44.000,00-TL’ nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacı vekili olarak takip ettiği izale-i şuyu davası için dava sonunda hükmedilecek miktarın %15 üzerinden anlaştıklarını,dava sonucunda taşınmazın satışından davacı payına 155.755-TL hisse bedeli düştüğünü, bunun %15 üzerinden 23.363-TL avukatlık ücretinin doğduğunu, bunun kesilmesinden sonra davaylıya peyder pey 111.000,00 Tl ödemede bulunduğunu, belediyeye emlak vergi borcunu da cebinden ödediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 28.500,00-TL alacağın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, davalı avukatın ortaklığın giderilmesi davası ve satış işlemlerini yürüttüğünü, hissesine düşen bedel için tahsil ettiği 155.000,00 Tl’den tarafına 111.000,00 TL ödediğini bakiye bedeli haksız olarak uhdesinde bıraktığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 44.000,00 TL’nin tahsili istemi ile eldeki davayı açmış, davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda Avukatlık Kanunun 164/4 maddesi gereğince satış bedelinden davalının hissesine düşen miktar üzerinden %10 oranında akdi vekalet ücreti belirlenip düşülmek suretiyle davalı uhdesinde kalan miktarın tahsilen karar verilmiştir. Avukatlık Kanununun 164/4 maddesinde “…Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir. Taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığı çekişmesizdir. Ortaklığın giderilmesi davası ve satış işlemleri değeri para ile ölçülebilen dava ve iş türlerinden değildir. Öyle olunca mahkemece davacının isteyebileceği akdi vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde düzenlenen maktu vekalet ücretine göre belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda bir nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına bozulmasına, iki nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.