Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/31834 E. 2014/11511 K. 14.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/31834
KARAR NO : 2014/11511
KARAR TARİHİ : 14.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 20. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/05/2013
NUMARASI : 2009/444-2013/173

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, 23.02.1997 tarihinden itibaren 05.01.2005 tarihine kadar davalının evinde temizlik ve çocuk bakımı yapmak üzere çalıştığını, çalıştığı dönemde davalının görevlendirmesi ile gittiği yerde trafik kazası sonucu yaralandığını ve halen şiddetli bel ağrısının devam ettiğini, 2005 yılında sebepsiz olarak iş akdine son verildiğini, kendisinin 2004 aralık ayı ile 2005 ocak ayından 5 günlük ücretinin ödenmediğini ileri sürerek: 1.200 TL maddi tazminat, 700 TL ücret alacağı ve 10.000 TL manevi tazminatın işten atılma tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacıyı ailesinin izni ile kızına arkadaşlık etmek ve bakmak üzere yanına aldığını, 2005 yılında aralarındaki ortak karara dayalı olarak davacının ayrıldığını, davacı ile aralarında bir iş sözleşmesi olmadığını savunmuştur.
Mahkemece davanın kısmen kabulü İle, 700 TL ücret alacağı ve 329,83 TL ihbar tazminatı ile 4.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, davalının yanında 23.02.1997 tarihinden itibaren 05.01.2005 tarihine kadar çalıştığını, davalının yanında çalıştığı dönemde 08.10.1999 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu yaralandığını, bu olay nedeniyle sıkıntılara maruz kaldığını ileri sürerek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davacının, davalının yanında çalıştığı dönem içinde 08.10.1999 tarihinde trafik kazası geçirmesi sonucu yaralandığı, yapılan tedavisinin sonucu iyileşmesi üzerine davalının yanında çalışmaya devam ederek 05.01.2005 tarihine kadar işine devam ettiği ve iş akdinin feshi üzerine manevi tazminat istemli eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece 1999 yılında kaza geçirdiği gerekçesiyle manevi tazminata hükmedilmiş ise de, davaya konu edilen trafik kazasının 08.10.1999 tarihinde gerçekleştiği, bu olaydan sonra davacının davalının yanında çalışmaya devam ettiği ve olay tarihinden sonra davalıdan bir tazminat isteminin olmadığı, aradan yaklaşık 5 yıldan fazla bir süre geçtikten sonra iş akdinin feshi üzerine bu olaya ilişkin olarak manevi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. Kural olarak her davanın açıldığı tarih itibariyle mevcut şartlara göre değerlendirilmesi gerekir. Somut uyuşmazlığa konu iş akdinin feshinden doğan zarar kapsamında, dava tarihi itibariyle manevi tazminatı gerektirir yasal şartların bulunmadığı gözetilerek davacının manevi tazminata ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde manevi tazminatın kısmen kabulüne dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm,davalının sair temyiz itirazlarının reddine,ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 14.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.