Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/31826 E. 2014/9825 K. 01.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/31826
KARAR NO : 2014/9825
KARAR TARİHİ : 01.04.2014

MAHKEMESİ : Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/06/2013
NUMARASI : 2011/70-2013/368

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat olduğunu, verilen vekaletnameye istinaden davalı adına menfi tespit davası açtığını, davalının kendisine haber vermeden davadan feragat ettiğini, 27.01.2011 de de haksız olarak azlettiğini, vekalet ücretini ödemediğini ileri sürerek açtığı dava değeri olan 62.000.00 TL’nin %15 oranındaki vekalet ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davasını takip etmesi için davacı avukatla 4.000.00 TL ücret karşılığında anlaştığını ve 2.000.00 TL peşin ödediğini, avukatın hukuken yanlış yola başvurması nedeniyle takiplerin devam ettiğini ve hacizler uygulandığını, davalının gerekli özeni göstermediğini, azlin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, azlin haksız olduğu, tarafların 4.000.00 TL avukatlık ücreti konusunda anlaştıklarına dair yazılı belge olmadığı ve davacının bilirkişi raporuyla tespit edilen 14.270.00 TL avukatlık ücretini hak ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, avukatlık ücret sözleşmesine dayalı vekalet ücreti alacağının tahsili talebine ilişkin olup, davacı azlin haksız olduğunu ve vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek hak ettiği vekalet ücretinin tahsilini talep etmiş, davalı ise davacının hukuken hatalı yola başvurduğunu, dava açılmasına rağmen hacizlerin devam ettiğini ve azlin haklı olduğunu savunmuştur. Mahkemenin kabulünde olduğu üzere davacının başvurduğu yasal yollar hukuken doğru olup, davacı avukatın görevini tam olarak yerine getirmiş olması nedeniyle azil haksız olup davacı talebinde haklıdır. Davalı ücret olarak davacı ile 4.000 TL’sına anlaştığını ve 2.000 TL’sını ödediğini, bu konuda yazılı belge olmadığını ve ödemeye ilişkin makbuz düzenlenemediğini beyan etmiş ise de davacı bu beyanları kabul etmemiştir. Davalı bu savunmasını yasal delillerle ispat edememiş, cevap dilekçesinde açıkça “yemin” deliline dayanmış olup 11.06.2012 tarihli oturumda da bu konuda davacıya yemin teklif etmiş ve vekaletnamesinde yemin konusunda yetkisi olduğu anlaşılan davacı vekili yemin teklifini kabul etmediklerini bildirmiştir. Mahkeme, davacıya yemin davetiyesi çıkartılmasına dair ara tesis etmiş ve 07.02.2013 tarihli oturumda yemin yöneltilmesi ara kararından vazgeçilmesine karar vermiştir. Davalının yemin teklifinde usule aykırı bir yön bulunmamakta olup davacı vekili açıkça yemin teklifini kabul etmediklerini beyan ettiğine göre artık davacı asile yemin davetiyesi tebliğ edilerek yemin teklif edilmesine gerek yoktur. Davacı vekili, kesin delil niteliğinde olan yemin teklifini kabul etmediğini açıkça beyan ettiğine göre davalının iddiaları sabit kabul edilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca; mahkemece, davacının yemin teklifini kabul etmediği ve davalının iddialarının ispatlanmış olduğu kabul edilerek sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken aksi yöndeki yanlış düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 209.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 1.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.