Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/31776 E. 2014/9390 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/31776
KARAR NO : 2014/9390
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/07/2013
NUMARASI : 2012/95-2013/383

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile yapılan sözlü anlaşmaya göre dava konusu 2317 ada 12 parselde davalının yaptığı inşaattan bir daire satın aldığını,bu anlaşmaya göre davalıya 52.600 TL ödeme yaptığını,davalı tarafından kendisine teminat olarak dava konusu senedin verildiğini ve davalı tarafından kendisine bir başka yerden taşınmaz verileceği gerekçesiyle sürekli oyalanması sonucu bononun zamanaşımına uğramasının sağlandığını,zamanaşımı süresinde bonoya dayalı olarak takip yapma imkanı kalmadığından ilamsız icra takibi yaptığını,davalının icra takibine itirazı üzerine icra takibinin durduğunu ileri sürerek,icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş,hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.Somut uyuşmazlıkta temel ilişki, müteahhit olan davalının inşa ettiği binadan, davacının daire satın almış olmasından kaynaklanmakta olup,taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunu uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz.Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davacı ve davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 2.bentte gösterilen nedenle davacı ve davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.