Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/31687 E. 2014/34114 K. 04.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/31687
KARAR NO : 2014/34114
KARAR TARİHİ : 04.11.2014

MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/09/2013
NUMARASI : 2012/357-2013/571

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, kuruma bağlı sigortalıların bakmakla mükellef oldukları özürlü çocukların özel eğitim ve rehabilitasyon hizmetlerini veren davalı kurumun 01.01.2005 tarihinden itibaren bünyesinde bulundurması zorunlu olan psikolog ve rehber öğretmen bulundurma şartını yerine getirmeden kestiği faturalarla haksız olarak ödeme yapılmasını sağlandığını ileri sürerek hukuka aykırı olarak ödenen toplam 153.779.38 TL’nın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, yapılan tahsilatın verilen hizmetlerin karşılığı olduğunu ve eksik hizmet verilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının psikolog ve rehber öğretmen bulundurma şartını yerine getirmeden fatura düzenleyerek haksız ödeme yapılmasını sağlandığı ve verilmeyen hizmet bedelini haksız olarak tahsil ettiği iddiasıyla eldeki davayı açmış olup davalı verilen hizmetler için fatura düzenlendiğini ve haksız tahsilatın olmadığını savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine yapılan inceleme sonucunda Dairemizin 21.03.2012 tarih ve 2011/15141 esas, 2012/7327 karar sayılı ilamıyla “… Davalı sadece bulundurmadığı psikolog ya da rehber öğretmenden kaynaklanan ödemeleri alamaz. O halde mahkemece, davaya konu dönemde hangi alanlarda ne hizmetin verildiği, verilen bu hizmet karşılığında kesinlen faturalar karşılığı yapılan ödemeler içinde psikolog yada rehber öğretmen ücreti ve onun tarafından verilmesi zorunlu eğitim giderinin bulunup bulunulmadığı yönünde önce varsa taraf delilleri toplanarak alanında uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetinden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekir.” gerekçesiyle yerel mahkeme kararının bozulması yönünde hüküm tesis edilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada bilirkişilerden ek rapor alınmış, bilirkişilerin ek raporla dosyadaki belgelere göre haksız yapılan ödemelerin tespitinin mümkün olmadığını bildirilmesi üzerine, 04.06.2013 tarihli oturumda yargıtay bozma ilamında belirtilen konuda tüm belgeleri ibraz etmesi için davacıya bir celse kesin süre vermiş, 03.09.2013 tarihili celsede ise davacı vekilinin yazışmaların sürdüğünü belirterek kesin sürenin kaldırılmasını talep etmesi üzerine talep ret edilerek davacının sunduğu delillerle davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Tarafların bazı usulî işlemleri belli bir süre içinde yapmaları için hakimin bir tarafa kesin mehil verebileceği HMK’nun 94 ve devamı maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Kesin mehil, davanın en az masrafla ve sürüncemede bırakılmadan bir an evvel sonuçlanmasını temin için hakime tanınan yasal takdir yetkisidir. Ancak kesin mehil verilen işlemin yapılmaması, bir hakkın ortadan kalkması sonucunu doğurduğundan bu konudaki kararın yasaya uygun olması zorunludur. Bu nedenle HMK’da taraflara verilecek kesin süreye ilişkin ara kararlarda, yapılması gereken işlerin neler olduğunun açıklıkla belirtilmesi, tanınan sürenin yeterli ve elverişli olması, verilen kesin sürenin sonuçlarının da duruşma zaptına açıkça yazılması gerekir. (Bkz. HGK 21.9.1983 T. 14/3447-825 sayılı kararı) Aksi takdirde kesin mehle uymama, hukuki sonuç doğurmayacaktır. Yukarıda açıklanan şekilde usulüne uygun olmayan kesin süreye dayanılarak mevcut delillerle iddiaların ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddi yönünde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 4.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.