YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/31589
KARAR NO : 2014/11869
KARAR TARİHİ : 15.04.2014
MAHKEMESİ : Büyükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/09/2013
NUMARASI : 2012/939-2013/863
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıların Büyükçekmece, 2.Noterliğinin 19.01.2012 tarih ve 03418 yevmiye numaralı Düzenleme şeklinde Gayrımenkul satış Vaadi Sözleşmesi ile Büyükçekmece İlçesi A.. Köyü …… ve.. numaralı parsellerde kayıtlı taşınmazlardaki hisselerini satmayı vaat ettiklerini, davalılara bu sözleşme gereğince 300.000.00 TL ödeme yaptığını, talep edilmesine rağmen taşınmazların tapuda devir edilmediğini ve taşınmazların devrinin yapılması için vekalet verilen kişilerin azledildiklerini ve davalıların sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediklerini ileri sürerek sözleşme kapsamında devri vaat edilen taşınmazların değerinin tespiti ile şimdilik ödenen 300.000.00 TL’nin faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Tanşuğ, dava dışı bir kişiyi tek parselde bulunan hissesini devir etmesi için vekil tayin ettiğini, dava dışı bu kişiyi anımsamadığını, bu kişinin vekaletle başkasını tevkil ettiğini, bu vekalete dayanarak bilgisi dışında sözleşme yapıldığını, kendisine para ödenmediğini, sözleşmede muayyen bir gün tespit olunmadığını ve davacının davalıları davadan önce temerrüte düşürmediği için dava açmakta hukuki yararının olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Davalı Ayşegül, taşınmazlardaki hisselerinin satışı için vekaletname verdiğini, sözleşme yaptığını, bilgisi olmadan başka sözleşmeler yapılarak dolandırıldığını ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava şartları, davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için gerekli olan ve hakim tarafından
yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gereken hususlardır. Mahkemece dava şartlarından birinin bulunmadığı tespit edildiği takdirde esas hakkında inceleme yapılmaksızın, davanın dava şartı yokluğundan reddedilmesi zorunludur. Bu kapsamda bir davada “hukuki yararın varlığı” davanın konusuna ilişkin dava şartlarından biridir. Davacının, dava hakkına sahip olması, dava açabilmesi için yeterli olmayıp, ayrıca dava açmakta hukuki yararının da bulunması gereklidir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacı, Büyükçekmece, 2.Noterliğinin 19.01.2012 tarih ve 03418 yevmiye numaralı Düzenleme şeklinde Gayrımenkul satış Vaadi Sözleşmesi ile davalıların 300.000.00 TL karşılığında Büyükçekmece İlçesi … Köyü 4..4.,1..,.. ve.. numaralı parsellerde kayıtlı taşınmazlardaki hisselerini satmayı vaat ettiklerini ve talep edilmesine rağmen taşınmazları devir etmedikleri gibi sözleşme gereğince işlemler yapılması için vekalet verdiği kişileri vekillikten azlettiğini iddia etmiştir. Mahkemece, davacının dava açmakta hukuki yararı olmadığı kabul edilmiştir. Taraflar arasında tapulu taşınmazların satışının vaadine yönelik olarak noterden yapılan sözleşme geçerli olup tarafları bağlar. Davacı, davalıların sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmemesi nedeniyle dava açmış olup davalılar yargılama sırasında davacının iddiaları ret ederek, sözleşmenin geçersiz olduğunu, davacıya borçlarının olmadığını, satış işlemine onay vermediklerini ve davanın haksız olduğunu savunarak sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmeyecekleri yönündeki iradelerini ortaya koymuşlardır. Davalıların, açıklanan bu iradeleri karşısında davacının dava açmakta hukuki yararının olduğunun kabulü gerekir. O halde; mahkemece, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu gözetilip, davanın esasına girilmek suretiyle taraf delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.