Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/31557 E. 2014/38508 K. 04.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/31557
KARAR NO : 2014/38508
KARAR TARİHİ : 04.12.2014

MAHKEMESİ : Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/01/2013
NUMARASI : 2009/344-2013/27

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıya hesaplarından para çekmesi için vekalet verdiğini, ancak davalının çektiği toplam 17.059,16 TL yi kendisine ödemediğini, tahsili yönünde başlattığı takibe de haksız şekilde itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne, dava konusu 14.195,16 TL nin takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1-6100 sayılı HMK’nın 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nın 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nın 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün de birbirine uyumlu olması gerekir. Esasen kısa kararı yazıp, tefhim etmekle davadan elini çekmiş olan hakimin artık bu kararını değiştirmesine yasal olanak da yoktur. Kısa kararla gerekçeli kararın birbirinden farklı olması yargılamanın aleniyeti, kararların alenen tefhim olunmasına ilişkin Anayasanın 141. maddesi ile HMK.nın yukarda değinilen buyurucu nitelikteki maddelerine de aykırı bir durum yaratır. Ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesi yasa ile hakime yükletilmiş bir görevdir.
Somut olayda kısa kararda ve kararın hüküm kısmında belirtilmemiş şekilde gerekçede icra inkar tazminatının reddi gerektiği yazılmış olmakla hüküm ve gerekçe arasında açık çelişki yaratılmıştır. Kaldı ki, HUMK 74.md (HMK 26) hükmünce hakim tarafların talepleriyle bağlı olup, talep dışına çıkarak karar veremez. Davanın itirazın iptali davası mahiyetinde olduğu açıklanmasına rağmen mahkemece alacak davası gibi sonuçlandırılması da usul ve yasaya aykırı olup bu durum hükmün bozulmasını gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 262,30 TL harcın istek halinde iadesine, 04.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.