Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/31079 E. 2014/11524 K. 14.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/31079
KARAR NO : 2014/11524
KARAR TARİHİ : 14.04.2014

MAHKEMESİ : Kayseri Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 03/09/2013
NUMARASI : 2013/156-2013/969

Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı .. Yapı İnş. Ltd. Şti avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı şirket tarafından Talas Evleri – fiyatı küçük keyfi büyük reklamları ile 90-m2’lik ve 2+1 olduğu bildirilen dairelerden biradet satın alındığını, karşılığında 61.000,00-TL ödeme yaptığını, bilahare yaptığı ölçüm sonucu dairenin 80,9-m2 olduğunu tespit ettiğini ileri sürerek eksik olan 9,1-m2’lik yüz ölçümü nedeniyle uğradığı zarar için 6.167, 77-TL’nin tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 1.342,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı davalıdan satın aldığı taşınmaz m2′ sinin eksik olduğunu ileri sürerek eksik m2 bedelinin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır.Davalılar davanın reddini dilemiş; Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Ayıplı yapıda satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde; doktrinde, “mutlak metod”, “nisbi metod” ve “tazminat metodu”
adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan “nispi metod” olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. (Bkz. 13.HD. T.26.12.1997, E.1997/7580; K.1991/10870) Bu metoda göre satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, mevcut ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanarak bulunacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik m2 nin rayiç bedeline hükmedilmiştir.
Hal böyle olunca bu rapora dayanılarak hüküm tesis edilemez. O halde eldeki dosyada aldırılan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve Yargıtay denetimine elverişli değildir. Bu durumda mahkemece, gayrimenkul fiyatları konusunda uzman bir mülk bilirkişisinin de dahil olacağı yeni bir bilirkişi kurulu oluşturulmak suretiyle tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle dairenin 90 m2 rayiç değeri ile (ayıpsız değer), eksik m2 nedeniyle dairenin mevcut haldeki rayiç değeri (ayıplı değer), somut verilere dayanarak ayrı ayrı belirlenmeli, belirlenecek bu miktarlar birbirine oranlanmalı, tespit edilecek bu oran da satış bedeline uygulanarak davacının isteyebileceği bedel indirimi miktarı tespit edilmeli ve bu değer farkının ödetilmesine karar verilmelidir. Mahkemece, açıklanan hususlar gözardı edilerek, taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olmayan, eksik ve yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda bir nolu bentte açıklanan nedenlerle davalıların tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 67.35 TL kalan harcın davalıdan alınmasına, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, 14.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.