Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/3104 E. 2013/2486 K. 06.02.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3104
KARAR NO : 2013/2486
KARAR TARİHİ : 06.02.2013

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 1989 yılında Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye geldiğini, Devlet bakanlığınca hazırlanan göçmen evleri projesi kapsamında borçlandırılarak konut satın aldığını, bu bağlamda 10.000.000 TL peşinat ödediğini, bu ödemenin konut maliyetinden düşülmesi gerekirken düşülmediğini ileri sürerek, bu ödemenin güncelleştirilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000.00 TL nın yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş, ıslah ile talebini 10.775.49 TL’ye çıkartmıştır.
Davalı, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini, zamanaşımı süresinin dolduğunu ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemenin, 28.11.2011 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş,hükmün davalı tarafça temyizi üzerine, Dairemizin 18.1.2012 tarihli kararı ile; “davalının temyiz aşamasında davacı tarafından yapılan ödemenin taksit ödemeleri sırasında nazara alındığını ileri sürdüğü,mahsup işleminin yapılıp yapılmadığının araştırılması gerektiği” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş,mahkemece davacı tarafından yapılan ödemenin mahsup edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 10.775.19 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmiş,hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 1989 yılında Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye geldiğini, Devlet Başkanlığı’nın hazırladığı göçmen evleri projesi kapsamında borçlanarak konut satın aldığını, bu amaçla 10.000.000 TL peşinat ödediğini, daha sonra aralarında sözleşme düzenlendiğini, peşin ödediği paranın konut maliyet bedelinden mahsup edilmediğini ileri sürerek bu ödemenin güncelleştirilmiş değerinin tahsilini istemiş; davalı ise, peşin olarak yatırılan paranın mahsubunun yapıldığını, davacının talebinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece dairemiz bozması üzerine verdiği kararında mahsubun yapılmadığı gerekçe gösterilmek ve bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan delillerden ve dosya kapsamından taraflar arasında sözleşme kurulmadan önce davacının konut edinmek amacıyla davalı hesabına bir kısım paralar yatırdığı, daha sonra davacıyla dava dışı Emlak bankası arasında yapılan sözleşmeyle borcun takside bağlandığı, sözleşmede mahsup konusunda hüküm bulunmasa da taksit tutarlarının tamamının ödendiği konusunda ihtilaf yoktur. İhtilaf önceden peşin olarak yatırılan 10.000.000 TL nın mahsubunun yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır.
Yine dosya kapsamından açıkça anlaşılacağı üzere göçmen konutlarının yapım ve temini işini dava dışı Devlet Bakanlığı ile Emlak Bankası üstlenmiş, geçen zaman içerisinde de bu konutların yapım işi davalı TOKİ ye devredilmiş, Emlak Bankası da dava dışı Ziraat Bankasına devredilmiştir.
Devlet Bakanlığı kredi temin işini üstlenen Emlak Bankasına 23.9.1993tarihinde yazdığı yazısında “ Her ne şekilde olursa olsun, soydaşların konut için yatırdıkları peşinatların borç miktarından düşülmesi ve bakiye üzerinden borçlandırılmaları ” talimatını vermiş; daha sonra aynı bankaya 17.12.1997 tarihinde yazdığı yazı ile de yatırılan peşinatların mahsup edilip edilmediğini sormuştur. Emlak Bankası ise 31.12.1997 günlü cevabi yazısında proje kapsamında ülke çapında 21556 kişinin konut sahibi olduğunu, 6629 kişinin peşinatlarının kesin borçlandırma işlemleri aşamasında peşinatlarının mahsup edileceğini, bunların dışında kalan kişilerin tamamının peşinatlarının borçlarından mahsup edildiğini bildirmiştir. Yine aynı Bakanlık 8.3.1999 tarihli yazısında soydaşlara yapılacak geri ödemelerin mutlaka banka cüzdanlarına işlenmesini bildirmiştir. Emlak Bankasının Ziraat Bankasına devrinden sonra Devlet Bakanlığı Ziraat Bankasına yazdığı 29.5.2002 tarihli yazısında Kestel’de hak sahiplerine konutlarının teslim edildiğini, işin başında yatırılan peşinatlarında maliyet hesabından tenzil edildiği belirtilmiş; bu yazı esas alınmak suretiyle Halk Bankasının bireysel krediler daire başkanlığının Garajlar şubesine yazdığı 26.2.2003 tarihli yazısında Devlet
Bakanlığının 29.5.2002 tarihinde Kestel’de inşa edilen 2064 göçmen konutunun kesin borçlandırılmasının talimata bağlandığı, 1.3.2003 tarihi itibariyle hesaplanan ilave borçlanma tutarlarının yazı ekinde tablo halinde gösterildiği, çok cuzi olan borçlanma tutarlarının bu tarih itibariyle hesaplara borç kaydedildiği, bunların tahsil edilmesinin gerektiği İTFA planı ve ANÜFE tablolarında bir değişiklik olmayacağı belirtilmiştir. Diğer taraftan Dairemizin 2012/10177 esas 2012/14814 karar sayılı dosyasında dairemiz incelemesinden geçmek suretiyle kesinleşen, aynı konuda … 2.Tüketici Mahkemesinde açılan 2010/832 esas ve 2012/ 26 karar sayılı dosyanın davacısı banka hesap cüzdanını dosya ya ibraz etmiş, hesap cüzdanının incelenmesinden de gerekli mahsubun yapıldığı gözlemlenmiştir.
Yukarıda özetlenen gerek Devletin resmi kurumları arasındaki yazışmalardan, gerek hak sahiplerine ait liste başlıklı belge kapsamından ve gerekse aynı nedenlerle açılan ve reddedilip, dairemizin incelenmesinden de geçmek suretiyle kesinleşen dosya kapsamlarından da açıkça anlaşılacağı gibi davacının peşin ödediği paranın mahsubunun yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 836.00 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, 6.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.