Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/30954 E. 2014/13927 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/30954
KARAR NO : 2014/13927
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ : Mersin 4. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 19/03/2013
NUMARASI : 2011/490-2013/258

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, emlakçı olduğunu, davalının taşınmaz satın almak amacıyla 01.12.2010 tarihinde kendilerine müracaat ettiğini, gösterilen dava konusu evi beğendiğini ve takip dayanağı belgeyi imzaladığını, daha sonra davalının tellallık ücretini ödememek maksadıyla doğrudan daire sahibinden evi satın aldığını ve ön sözleşmeye aykırı davrandığını, sözleşmeden kaynaklanan alacak nedeniyle davalı hakkında Mersin 2. İcra Müdürlüğü’nün 2011/565 esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini, itirazın iptali ile davalının kötü niyetle takibi durdurması nedeniyle %40′ dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, dava konusu evi satın almak üzere davacı ile görüştüğünü, ancak fiyatı yüksek bulduğu için vazgeçtiğini ve bunu telefonla davacıya bildirdiğini, 15 gün sonra internetten evi sahibinden satın aldığını, davacının dava konusu evle ilgili yetkisinin bulunmadığını, savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalının satış bedelini ve tellal ücretini fazla görerek davacı ile aralarında düzenlenen ön sözleşmeden vazgeçtiği, davacının tellallık hizmeti için davalıdan ücret isteme hakkı bulunmadığı, davacının dava konusu meskeni satmak üzere davalıdan önceki sahibinden yetki de almadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 01.12.2010 tarihli “Emlak Komisyoncusuyla Müşteri Arasında Ön Akit” başlıklı sözleşmede “Komisyoncu tarafından gösterilen veya sözle tarif edilerek beyan edilen taşınmazların herhangi birini satın aldığım veya kiraladığım taktirde Emlakçılar Odasından düzenlenen tarife gereği ödemem gereken tarife ücretini ödeyeceğimi…..kabul ve taahhüt ederim.” ibaresi yazmaktadır. Sözleşmede dava konusu taşınmazın davacı tarafından davalıya gösterildiği yazılı olup, taraflar arasında düzenlenen bu sözleşme geçerlidir. Bunun aksinin davalı tarafça aynı mahiyette bir delil ile ispatlanması gerekir. Üstelik davalı bu sözleşmeyi imzaladığını ve dava konusu evi gördüğünü kabul etmektedir. Davada dayanılan sözleşme düzenlendikten sonra 17.12.2010 tarihinde davalı tarafından evin tapuda satın alındığı konusunda da ihtilaf yoktur. Taraflar arasındaki sözleşmenin iptal edildiği iddia ve ispat edilemediğine göre davacı tellalın tellallık ücretine hak kazandığı kabul edilmelidir. Hal böyle olunca, mahkemece işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.