Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/30809 E. 2014/8598 K. 24.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/30809
KARAR NO : 2014/8598
KARAR TARİHİ : 24.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 02/05/2013
NUMARASI : 2010/343-2013/270

Taraflar arasındaki menfi tespit ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, ezcazı olduğunu ve eczanesini 01.12.2009 tarihinde kapattığını, davalı kurum tarafından 85 adet reçetede 364 kupür ve 3 reçetede 12 adet sahte kupür bulunduğu gerekçesiyle cezai işlem yapıldığını, sahte kupürlere konu ilaçları ecza depolarından alması nedeniyle sahte olduğunu bilme imkanı olmadığını, proforma faturaların kendisinde olduğunu, ancak eczaneyi kapatması nedeniyle faturaları sunamadığını, ilaç depoları ile yazışma yapılması halinde bu ilaçları aldığının ortaya çıkacağını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla cezai şarta ilişkin 8.000 TL bedelden sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacı tarafından kuruma fatura edilen Ocak-Şubat-Mart-Nisan-Mayıs-Haziran ve Temmuz 2009 dönemlerine ait reçetelerde 364 adet sahte kupür tespit edildiğini, protokolün 6.3.19.maddesine göre işlem yapıldığını, sonrasında 38 adet reçetede 175 adet sahte kupür ve 3 adet reçetede 12 adet sahte kupür tespit edilerek işlem yapıldığını, yapılan işlemin sözleşmeye uygun olduğunu savunmuştur. Birleşen dava ile, eczacının kuruma fatura ettiği 85 adet reçetedeki 364 sahte kupür nedeniyle eczacıya 31.955,98 TL ödeme yapıldığını, davalının bu işlemi nedeniyle davalı hakkında protokolün 6.3.19. maddesine göre reçete bedelinin 10 katı olan 1.196.194,60 TL cezai şart uygulandığını belirterek; 1.196.194,60 TL cezai şartın tespit 2013/30809-2014/8598
tarihinden itibaren, 31.955,98 TL kupür bedelinin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiş hüküm davalı ve birleşen davanın davacısı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davacı ile davalı arasında yapılan davalı kurum sigortalısı hastalara ilaç teminine ilişkin sözleşme kapsamında, davacı eczacı tarafından davalı kuruma fatura edilen reçete eklerinde yer alan ilaç küpürlerinin sahte olduğu gerekçesi ile davacı eczane hakkında sözleşmenin 6.3.19 maddesi uyarınca uygulanan cezai şarta konu işlemin yerindeliğine ilişkindir. Davacı eczacının davalı kuruma fatura ettiği reçetelerin ekindeki ilaç kupürlerinin, kurum tarafından incelenmesi sonucu sahteliğinden şüphelenilerek üretici firmalara gönderilmek suretiyle bu kupürlerin sahte olup olmadığı teyit edilerek, sahte olduğu tespit edilen kupürlere konu faturalar hakkında sözleşmenin 6.3.19. maddesine göre işlem yapılmış olup, söz konusu ilaç kupürleri hakkında üretici firmalar nezdinde gerekli incelemeler yapılarak bu kupürlerin sahte olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Birleşen davaya konu yargılama kapsamında alınan bilirkişi raporunda, kuruma fatura edilen reçeteler ekinde yer alan sahte kupürlere ilişkin olarak hazırlanan tabloya göre 85 adet reçetede yer alan 364 adet sahte kupürün sadece 6 çeşit ilaç üzerinde yoğunlaştığı ve bu ilaçların her birinin yüksek bedelli ilaçlardan oluşması nedeniyle toplam kupür bedelinin 119.619,46 TL’ye karşılık geldiği anlaşılmaktadır. Mahkemece ayrıca asıl dosya kapsamında bir bilirkişi raporu alınmak suretiyle bu rapor karara esas alınmış ise de; söz konusu rapor dosya kapsamı ile uyumlu bir araştırma ve incelemeye dayanmaması nedeniyle karara esas alınabilecek nitelikte bilimsel bir içerik taşımadığı, varsayımlara dayalı olarak sonuca gidildiği, bilirkişiler tarafından davacı eczacının ilaç deposundan ilaçları temin ettiğine dair savunması kapsamında ilaç alım faturalarının incelenmediği ve davalı kurum teftiş inceleme dosyasındaki delillerin değerlendirilmediği anlaşılmaktadır.
Bu bağlamda dava konusu sahte kupürlerin yüksek bedelli ilaçlara ait olması nedeniyle uygulamada eczacılar tarafından bu tip ilaçların stokta fazla bulundurulmadığı hususu gözönünde bulundurularak, reçete tarihleri itibariyle davacı eczacı tarafından bu ilaçların hangi ecza deposundan hangi fatura karşılığı alındığına ilişkin kayıtları davacı eczacının ibraz etmesi sağlanmak suretiyle, faturalarla dava konusu kupürler karşılaştırılarak gerekli değerlendirme 2013/30809-2014/8598
yapılmadığı gibi davalı kurum tarafından yapılan teftiş kapsamında hazırlanan inceleme raporu da değerlendirilmemiştir. Nitekim davalı kurumun yaptığı teftiş kapsamında hazırlanan inceleme raporunda bir kısım hasta ve yakınlarının beyanlarına başvurulmuş olup, bu sahte kupürlere konu adına ilaç yazılmış olan hasta ve yakınlarının alınan beyanlarında söz konusu ilaçları davacıya ait eczaneden almadıklarına dair beyanda bulundukları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece öncelikle az yukarda açıklanan aksaklıklar tamamlanmak suretiyle yeniden bir bilirkişi heyeti oluşturularak yukarıda açıklanan hususlarıda kapsar şekilde tüm dosya ve ekleri incelenmek suretiyle denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporu alınmak suretiyle denetime elverişli ve dosya kapsamı ile uyumlu bilirkişi raporu alınmak suretiyle sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı-birleşen davacı yararına BOZULMASINA, 24.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.