Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/30388 E. 2014/5947 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/30388
KARAR NO : 2014/5947
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

MAHKEMESİ : Tarsus 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/04/2013
NUMARASI : 2012/340-2013/143

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, kardeşi olan davalının dava dışı bankaya olan kredi borcunu ödemek için kendisinden borç para istediğini, banka hesabındaki parayı çekerek 06.07.2009 tarihinde borç olarak davalıya PTT havalesi ile 12.200 TL gönderdiğini, borç verdiği paranın ödenmesini istemesine rağmen ödeme yapılmadığını, bunun üzerine alacağının tahsili için icra takibine giriştiğini ve yapılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacıdan borç para almadığını, kardeşi olan davacının eşinin kendisine göndereceği parayı alarak PTT kanalıyla havale ettiğini, borç vermediğini ve yapılan takibin haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, kardeşi olan davalıya 06.07.2009 tarihinde 12.200.00 TL borç para verdiğini iddia ederek eldeki davayı açmış olup davalı ise kendi evinde ikamet eden davacının eşinin kendisine göndereceği parayı alarak havale ettiğini ve davacıdan borç almadığını savunmuştur. Mahkemece, davacının banka hesabından 15.06.2009 tarihinde 12.518.00 TL para çekerek 06.07.2009 tarihinde davalıya posta havalesiyle 12.200.00 TL gönderdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki havale bir ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun ödendiğini gösterir. Bu karinenin aksini havaleyi gönderen şahsın ispat etmesi gerekir. Davalı savunmasında, borcu kabul etmemiş ve gerekçeli inkarda bulunmuştur. Öte yandan PTT aracılığıyla yapılan havale makbuzunda gönderilen paranın borç verildiğine dair herhangi bir şerhin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle havale, paranın borç olarak gönderildiğini ispata yeterli değildir. Somut olayda, davalı karz ilişkisini inkar ettiğine göre karz ilişkisinin varlığını davacının kanıtlaması gerekir. İspat yükü davacıdadır. Yargılama sırasında toplanan delillerle davacı davasını ispat edememiş olup tanık dinletmekten de vazgeçmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece, davacının iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek açılan davanın reddine karar verilmesi gerekir. Ne var ki davacı dava dilekçesinde “diğer yasal deliller” demek suretiyle yemin deliline de dayanmış bulunduğundan davacıya yemin hakkı hatırlatılmalı sonucuna göre bir karar verilmelidir. Bu yönlerin gözardı edilerek, yazılı şekilde yanlış değerlendirmeyle davanın kabulüne dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.