Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/30291 E. 2014/6059 K. 05.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/30291
KARAR NO : 2014/6059
KARAR TARİHİ : 05.03.2014

MAHKEMESİ : Elmalı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/07/2012
NUMARASI : 2009/3-2012/243

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının emlakçı olduğunu, taşınmaz satın almasına aracılık etmesi için davalıya başvurduğunu, 2.8.2007 tarihinde sözleşme imzaladıklarını, kapora olarak 1000 TL ödediğini ancak yapılan araştırma neticesinde dava konusu taşınmazın 6.4.2005 tarihinde taşınmaz sahibi tarafından 3. şahsa satıldığının öğrenildiğini, 32.000 TL’ ye alımı için anlaşılan taşınmaz için eşinin bileziklerini ve babasından kalan evini satmak zorunda kaldığını, satmış olduğu bu evin hali hazırda değerinin %50 artmış olduğunu, davalının yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacak zararı ödemek zorunda olduğunu ayrıca sözleşmede kapora bedeli kadar da cezai şart kararlaştırıldığını, bu olaylardan dolayı manevi olarak da zarara uğradığını ileri sürerek ödemiş olduğu 1000 TL kapora ve 1000 TL cezai şart olmak üzere 2000 TL, taşınmaz bedelinin ödenmesi için satılan taşınmazlarda uğradığı zarar ve satın alınacak taşınmaz değerlerinin yükselmesi nedeni ile maddi olarak uğradığı zarar olan 3000 TL’ nin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalıdan alınarak kendisine verilmesine, ayrıca 5.000 TL manevi tazminatın da tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı; usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılmamıştır.
Mahkemece, davacıya verilen kesin süre içerisinde keşif gider avansının yatırılmamış olması nedeniyle HMK’nun 114/1-g ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edildi.
Adil yargılanma hakkı Anayasamızın 36’ıncı maddesinde, AİHS’nin 6’ıncı maddesinde ve HMUK’un 73’üncü maddesi ile HMK’nın 27’inci maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Hukuki dinlenilme hakkı adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Ayrıca HMK’nın 114/g maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir. HMK 115/2 ve 120 maddelerinden ve 30.09.2011 tarihli resmi gazetede yayımlanan HMK gider avansı tarifesinin 1 ve 6 maddelerindeki düzenlemelerden gider avansının davanın açılması sırasında alınmasının şart olmadığı mahkemenin sonradan da bu eksikliği kesin süre vererek ikmal ettirebileceği anlaşılmaktadır. Davanın açıldığı tarihte eksik veya hiç gider alınmamış olsa bile gider avansı dava şartı olmakla hüküm verilinceye kadar ikmal ettirilebilir. Bu durum davanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerekir. Gider avansının yatırılmaması halinde dava usulden ret edilir. Tarafların bazı usuli işlemleri belli bir süre içinde yapmaları için hakimin bir tarafa kesin mehil verebileceği HMK’nun 94 ve devamı maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Kesin mehil, davanın en az masrafla ve sürüncemede bırakılmadan bir an evvel sonuçlanmasını temin için hakime tanınan yasal takdir yetkisidir. Ancak kesin mehil verilen işlemin yapılmaması, bir hakkın ortadan kalkması sonucunu doğurduğundan bu konudaki kararın yasaya uygun olması zorunludur. Bu nedenle HMK’da taraflara verilecek kesin süreye ilişkin ara kararlarda, yapılması gereken işlerin neler olduğunun açıklıkla belirtilmesi, tanınan sürenin yeterli ve elverişli olması, süreye uyulmamasının doğuracağı sonuçların açıklanması ve bu konuda tarafın uyarılması gereklidir. Aksi takdirde kesin mehle uymama, hukuki sonuç doğurmaz. (Bkz. HGK 21.9.1983 T. 14/3447-825 sayılı kararı)
Somut olayda mahkemece, 28.3.2012 tarihli duruşmada davacı vekiline 14.5.2012 günü yapılması kararlaştırılan keşif için refakate alınacak bilirkişilere verilmek üzere 600 TL ücretin ve mahkeme heyeti kanuni yolluğu olan 148,55 TL’ nin yatırılması için iki haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin sürede toplam 748,55 TL’ nin yatırılmaması halinde keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağına dair ihtarat yapılarak ara karar verilmiş, keşfin masraf yatırılmadığınan yapılamadığına dair tutanak tutulduktan sonra 30.5.2012 tarihli oturumda, keşif ile ilgili ara kararın aynen yerine getirilmesine dair karar verilmiş, 18.7.2012 günü ise davacı tarafından keşif giderinin yatırılması için yeniden süre verilmesi istemi kabul edilmeyerek davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar verilerek yargılama sonlandırılmıştır.
Keşif giderleri, delil ikamesine yönelik giderlerdendir. Zira yukarıda açıklandığı gibi gider avansı dava şartı iken delil ikamesi avansı dava şartı olarak nitelendirilemez. Delil ikamesi avansının verilen kesin süre içinde yatırılmaması dava şartı nedeni ile davanın reddini gerektirmez. Taraf belirlenen sürede delil avansı giderini yatırmazsa dayandığı o delilinden vazgeçmiş sayılır. Mahkemece de keşif avansı ile ilgili kurulan ara kararda verilen kesin sürede toplam 748,55 TL’ nin yatırılmaması halinde keşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağına dair ihtarat yapılmasına rağmen, son celse davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle, mahkemece davacının keşif dışındaki delillerle davasını ispatlayabileceği hususu değerlendirilerek yargılamaya devam edilip sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı gerekçe ile keşif avansının gider avansı olarak değerlendirilip verilen süre içerisinde yatırılmaması nedeni ile dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 5.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.