Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/30242 E. 2014/14823 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/30242
KARAR NO : 2014/14823
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ : Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/02/2013
NUMARASI : 2010/223-2013/54

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı şirket ile irtibata geçerek Hisarönü köyünde vekaleten satışı yaptığı davalı H.. R..’ya ait hisseden toplam 900 metrekare büyüklüğünde 125/384000 pay satın aldığını, satış parasının davalı şirkete ödendiğini, satışın Marmaris Tapu Sicil Müdürlüğü’nde 12.8.1998 günü yapıldığını, ancak zilyetliğin kendisine teslim edilmediğini, 2008 yılında dava konusu taşınmazın bulunduğu yerden kadastro geçtiğini, kadastro tespiti sonrasında dava konusu tarlanın .. ada .. parsel olarak dava dışı şahıs adına tespit gördüğünü, davalılar tarafından tespite itiraz amacıyla dava açıldığını, açılan davanın Marmaris Kadastro Mahkemesinin 2009/832 esas, 2010/120 karar sayılı kararı ile reddedildiğini, böylece davalıların satış bedeli kadar zenginleşmiş olduklarını ileri sürerek 900 metrekarelik taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri üzerinden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL’ sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilemsini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının davalı şirkete yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacının dava konusu taşınmazı davalı şirket aracılığıyla davalı H.. R..’dan satın alarak taşınmazın 12.8.1998 tarihinde tapuda davacı adına tescil edildiği, taşınmazın bulunduğu yerden kadastro geçtiği esnada taşınmazın dava dışı 3. şahıs adına tespit edildiği, bu işleme karşı davalılar tarafından yapılan itirazın Marmaris Kadastro Mahkemesinin 2009/832 esas, 2010/120 karar sayılı dosyası ile değerlendirilip neticede davanın reddine karar verilip dava konusu yerin kadastro tespit tutanağındaki tespit gibi dava dışı Ahmet Baltacıgil adına tapuya tesciline karar verildiği, bu kararın 13.9.2012 tarihinde kesinleştiği dosya kapsamından anlaşıldığı gibi bu yön tarafların ve mahkemenin de kabulündedir. Taraflar arasında gerçekleşen satım, resmi şekilde yapıldığından geçerlidir. BK’nun 189 maddesinin birinci bendinde, “satıcı, satılan şeyin bir üçüncü şahıs tarafından satımın akdi zamanında mevcut bir hak sebebi ile tamamen veya kısmen zaptedilmesinden alıcıya karşı mes’ul ve zamindir.” yazılıdır. Madde metninden de açıkça anlaşılacağı gibi mevcut ayıp ister subjektif bir haktan, isterse objektif bir hukuk kuralından doğmuş olsun satıcı, devrini taahhüt edip gerçekleştirdiği hakkın kendi malvarlığında mevcut olduğu yönünü de zamindir. Devredilen hak, herhangi bir nedenle devri taahhüt edilen hakka uygunluk göstermiyorsa satıcı bundan sorumludur. Bu sorumluluk da alıcının zapt nedeniyle uğradığı gerçek zarar kadardır. Somut olayda resmi şekle uygun olarak satış işlemi gerçekleştirilmiştir. Bu durumda davalı H.. R.., zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca davacının gerçek ve güncel müspet zararından sorumludur. Davacı, taşınmazın, satım akdinin ifasının imkansız hale geldiği yani kadastro mahkemesi kararının kesinleştiği tarih olan 13.9.2012 tarihindeki rayiç değerini isteyebilir. Öyle olunca mahkemece dava konusu taşınmazın 13.9.2012 tarihindeki rayiç değeri tespit edilerek talebide aşmamak kaydıyla davalı Habibe’den tahsiline karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine dair karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının davalı şirkete yönelik temyiz itirazlarının reddine, ikinci bent gereğince kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 8.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.