Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/30168 E. 2014/13319 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/30168
KARAR NO : 2014/13319
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 1. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 02/05/2013
NUMARASI : 2012/512-2013/457

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflarca avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalı inşaatı yapan T..S..İnşaat Turzim Nakliyat Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd.Şti’nin aynı zamanda ortağı olan diğer davalı İ.. Ş..’dan satın aldığı daireyi kullanmaya başladığında duvar ve tavanda rutbetlenme, nem oluşumunu fark ettiğini, duvarların karardığını, dairedeki ve ortak kullanım alanı olan garajdaki ayıpların bu güne kadar giderilmediğini ileri sürerek, zararların giderilmesi için 1.000,00TL tazminatın satış tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş; ıslah dilekçesiyle talebini 5.529,69TL olarak artırmıştır.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, dosya içerisinde bulunan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulü ile 1.000,00TL tazminatın dava tarihinden 3.686,18TL tazminatın ıslah tarihi 13/12/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı satın aldığı dairenin ayıplı olduğunu ileri sürerek, bu ayıpların giderilebilmesi için gerekli bedelin tazmini istemiyle eldeki davayı açmış; mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Satış bedelinden indirilecek miktarın tespitinde, doktrinde, “mutlak metod”, “nisbi metod” ve “tazminat metodu” adıyla bilinen değişik görüşler mevcutsa da, gerek Dairemiz gerekse Yargıtay tarafından öteden beri uygulanan “nispi metod” olarak adlandırılan hesaplama yöntemi benimsenmektedir. (13.HD. T.26.12.1997, E.1997/7580; K.1997/10870) Bu metoda göre; satış tarihi itibariyle satılanın, ayıpsız ve ayıplı değerleri arasındaki oranın, satış bedeline yansıma miktarı belirlenmektedir. Başka bir ifade ile satılanın, tarafların kararlaştırdıkları satış bedeli gözetilmeksizin, satış tarihi itibariyle gerçek ayıpsız rayiç değeri ile, ayıplı haldeki rayiç değeri ayrı ayrı belirlenerek, bu iki değerin birbirine bölünmesi suretiyle elde edilecek oran, satış bedeline uygulanmaktadır. Somut olayda; bu hususlar gözetilmeksizin bilirkişiler tarafından yapılan yanlış hesaplamaya itibar edilerek karar verilmiştir. Bilirkişilerin yaptığı hesaplamanın Dairemizin benimsediği nispi metoda uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar ışığında bilirkişi raporu alınıp Dairemizce uygulanan nispi metoda göre hesaplanan değer azalmasının belirlenerek hasıl olacak sonuca göre uygun bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan 86.00 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.