Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/30003 E. 2014/8614 K. 24.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/30003
KARAR NO : 2014/8614
KARAR TARİHİ : 24.03.2014

MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/12/2012
NUMARASI : 2011/705-2012/551

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 34 ES 953 plaka sayılı aracını davalılardan N.. F..’a 30.000 TL’ye satıp devrettiğini ancak karşılığında verilen senedi tahsil edemediğini, davalı N.. F..’ın satım tarihinin ertesi günü aracı diğer davalı G. Oto Ltd Şti ye 25.000 TL ye devrettiğini ileri sürerek, hileli şekilde yapılan bu fiiller nedeni ile Noter satış sözleşmesinin iptali ile aracın üzerine tescilini istemiştir.
Davalı N.. F.. davaya cevap vermemiş, diğer davalı G. Oto Ltd Şti ise iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Bilindiği üzere; hile, genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevketmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata’da yanılma, hile’de yanıltma söz konusudur. Borçlar Kanununun 28/1. maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse hata esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak Suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. Öte yandan, hile her türlü delille ispat edilebilir. Somut olayda da davacı, hile hukuksal nedenine bağlı olarak, tanık deliline de dayanmıştır. Öyle olunca Mahkemece, Hile iddiası kapsamında aracın N.. F.. tarafından çok kısa bir süre sonra diğer davalı G..Oto Ltd ye satılması üzerinde durularak davacı tanıkları da dinlenilerek her iki taraf tanık beyanları değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken aksine düşünce ile yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.