Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/29996 E. 2014/9598 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/29996
KARAR NO : 2014/9598
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

MAHKEMESİ : Gebze 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/10/2012
NUMARASI : 2012/353-2012/514

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, Aralık 1999 ile 05.11.2007 tarihleri arasında zincirleme olarak yenilenen avukatlık sözleşmeleri ile davalı şirkete bağlı çalıştığını ancak iş akdinin işverence haksız sonlandırıldığını ileri sürerek sözleşmenin 8. maddesi gereği hizmet süresi baz alınarak hesaplanacak 30077,84 TL kıdem ve 6557,34 TL ihbar tazminatının 05.11.2007 tarihindden işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin vekalet sözleşmesi olduğunu iş sözleşmesi olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, 16.410,70 TL kıdem tazminatının fesih tarihi olan 05.11.2007 tarihinden, 6318,16 TL ihbar tazminatının ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı yanca temyiz olunmuştur.
Davacı, eldeki davası ile taraflar arasında ardışık olarak yenilenen avukatlık sözleşmesinin 8. maddesi kapsamında kıdem ve ihabar tazminatı istemiştir. Taraflar arasında sonuncusu 01.11.2005 tarihinde imzalanan avukatlık sözleşmesinin 8. maddesinde “sözleşmenin müvekkil tarafından haklı bir sebep olmaksızın feshi halinde avukat, dönem sonuna kadar işleyecek aylık ücretlerin tamamına hak kazanacaktır. Bunun yanı sıra avukatın hizmet süresi baz alınarak hesaplanacak olan kıdem tazminatı (hesaplama yapılırken tavan sınırlaması gözetilmeyecektir.) ile ihbar tazminatı toplamı müvekkil tarafından avukata ödenecektir” hükmü düzenlenmiştir.
Davacı bu kapsamda, davasını ilk olarak Iş Mahkemesine açmış olup İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karar davalı temyizi üzerine Yarııtay 9.Hukuk Dairesi 2010-35135 E 2011-45310 K sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamında, Taraflar arasında vekalet sözleşmesi düzenlendiği sözleşmede hüküm bulunmaması halinde avukatlık yasasının uygulanacağının kararlaştırıldığı, davacının vergi kayıtlarından farklı çok sayıda şirketten gelir elde ettiğininin saptandığı ve bağımsz olarak avukatlık faaliyetine de devam ettiğinin anlaşıldığı bu durumda genel mahkemelerin görevli olduğu ve görevsilik kararı verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
İş Mahkemesince bozma ilamına uyularak verilen görevsizlik kararı sonucu görevli mahkemece dava esas tan görülmüş ve sözleşme gereği davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysaki taraflar arasındaki uyuşmazlık vekalet sözleşmesinden kaynaklanmakta olup Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin Bozma ilamı ile uyuşmazlığının iş sözleşmesinden değil vekalet sözleşmesinden kaynaklandığı hususu kesinleşmiştir. Bu durumda taraflar arasındaki ilişki İş Kanunu kapsamında hizmet olarak değerlendirilemez. Sözleşmede bağımlılık unsuru olmadığı ve davacının başka pek çok şirketten de gelir elde ettiği ve davacının her müvekkilden ayrı ayrı kıdem ve ihbar tazminatı alamayacağının anlaşılmasına göre davanın reddi gerekirken kabulüne dair yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ : kararın davalı yararına bozulmasına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.