Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/29972 E. 2014/14418 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/29972
KARAR NO : 2014/14418
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

MAHKEMESİ : İzmir 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2013
NUMARASI : 2011/51-2013/134

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalı A.. K.. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı şirket; yaşanan iş kazası neticesinde dava dışı işçisinin yakınları tarafından açılan dava dosyası neticesinde davacı şirket tarafından 04/11/2010 tarihinde 44.853,00 TL’nin ödendiğini, davalı A.. K..’ın şirkette İzmir bölge sorumlusu olarak çalıştığını diğer davalılardan A.. G..’ün ise iş kazasının meydana geldiği Turgutlu’da ki işyerinin sahibi olduğunu, ödenen tazminat nedeni ile davalıların sorumlu bulunduğunu ileri sürerek 44.853,00 TL’nin davalılardan sorumlulukları oranında ve ödeme tarihi olan 04/11/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davalı A.. G.. hakkındaki davanın feragat sebebi ile reddine, davalı A.. K.. hakkında açılan davanın kısmen kabulüne 4.485,20 TL’nin ödeme tarihi olan 04/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiş hüküm davalı A.. K.. ve davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Davacı, davalının temyizine cevap dilekçesi ile hükmü temyiz etmiştir. Davalının temyiz dilekçesi davacıya 31.05.2013 tarihinde tebliğ edilmiş katılma yoluyla temyiz dilekçesi 12.06.2013 tarihinde verilmiştir. HUMK.nun 433/2 maddesi uyarınca 10 günlük süre geçtikten sonra verilen temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-4857 sayılı Kanunun 1.maddesinde kanunun kapsamı belirtilerek, “Bu Kanunun amacı işverenler ile bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştırılan işçilerin çalışma şartları ve çalışma ortamına ilişkin hak ve sorumluluklarını düzenlemektir. Bu kanun, 4 üncü maddedeki istisnalar dışında kalan bütün işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine ve işçilerine faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanır.” denilmektedir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 1.maddesinde ise “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi görevinin iş mahkemelerine ait olduğu” belirtilmiştir. Davacı şirket ile davalı A.. K.. arasındaki uyuşmazlığın iş aktinden kaynaklanıp, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünde İş Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği anlaşılmaktadır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
3-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenler ile davacının temyiz itirazının reddine, 2.bentte açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, 3.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, aşağıda dökümü yazılı 0,90 TL kalan harcın davacıdan alınmasına, 80,00 TL harcın davalı A.. K..’a iadesine, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.