Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/29479 E. 2014/32357 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/29479
KARAR NO : 2014/32357
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 2. Tüketici Mahkemesi
TARİHİ : 27/05/2013
NUMARASI : 2013/915-2013/791

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı … Company A.Ş. vekili avukat D. O.. geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 2009 yılı Ekim ayı içerisinde marketten Coca- Cola marka “schweppes bitter limon” isimli içecek aldığını, şişenin içerisinde böcek bulunduğunu, ürünün bu haliyle ayıplı olduğunu, bu olay nedeniyle sıvı içeceklere karşı tiksinti yaşadığını, psikolojik olarak rahatsız olduğunu, şirket yetkilisiyle yaptığı telefon görüşmesinde rencide edildiğini, vücut bütünlüğü ve ruh sağlığının bozulduğunu ileri sürerek 1 TL maddi ve 20.000.00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, derdestlik ve zamanaşımı itirazında bulunarak delil tespiti aşamasında alınan bilirkişi raporunun yetersiz olduğunu ve tazminat taleplerinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, tüketicinin korunması hakkında Kanunun 4.maddesi gereğince 2 ve 3 yıllık zamanaşımı sürelerinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, 2009 yılı Ekim ayında aldığı içecekte böcek çıktığı ve maddi ile manevi olarak zarar uğradığı iddiasıyla eldeki davayı açmış olup davalı zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Mahkemece, ürünün satın alınmasından itibaren 2 yıllık ve ayıplı ürünün sebep olduğu zarardan itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı 2009 yılı Ekim ayında davalı tarafından üretilen üç koli ürün almış olup alınan ürünlerden bir şişenin içinde böcek bulunduğunu fark etmesi üzerine hemen davalıya bildirimde bulunmuş, 01.03.2010 tarihinde mahkeme aracılığıyla tespit yaptırmış, 22.04.2010 tarihinde davacıya ihtarname keşide etmiş ve davalının 05.05.2010 tarihli cevabi ihtarnamede ürünün kendilerine ait olduğunu kabul etmesi üzerine 12.05.2010 tarihinde İstanbul 2. Tüketici Mahkemesinin 2010/584 esas sayılı dosyasında dava açmıştır. Bu dosyada yapılan yargılama sonucunda HMK’nın 320/4.maddesi gereğince 06.02.2013 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve bu kararın 02.04.2013 tarihinde kesinleşmesi üzerine 09.04.2013 de iş bu dava ikame edilmiştir.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4/4 maddesinde “ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zaman aşımına tabidir. Ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir.” düzenlemesi yapılmıştır. Somut olayda; davacı 2009 yılı ekim ayında aldığı ürün için süresinde ihbarda bulunmuş, ihtarname keşide etmiş ve ürünün davalı tarafından kabulü üzerine mahkeme aracılığıyla tespit yaptırarak dava açmıştır. Davacı, tüm bu işlemleri yasayla düzenlenen zamanaşımı süresi içinde yapmış olup yasa gereğince öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğun kabulü hatalı olmuştur. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4.maddesi gereğince zamanaşımı süresinin dolduğunun kabulü hukuken mümkün değildir. Hal böyle olunca; mahkemece, davanın zamanaşımı süresinde açıldığı kabul edilerek işin esasına girilip taraf delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.