Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/29310 E. 2014/13271 K. 25.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/29310
KARAR NO : 2014/13271
KARAR TARİHİ : 25.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 9. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2008/61-2013/14

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının 01.04.2007 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli hizmet akti ile şirkette uçucu personel olarak çalışmakta iken 03.08.2007 tarihinde istifa ettiğini, davalının istifasının hiçbir haklı nedene dayanmadığı gibi toplu istifalar sonucunda şirketin uçuşlarının aksadığını ve ağır maddi kayıplar meydana geldiğini,hizmet sözleşmesinin 5/e maddesi gereğince davalının sözleşme ücretinin tamamını ödemekle yükümlü olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 26.700,00 euro alacaktan şimdilik 7.000,00 euro’luk kısmının ödeme günündeki kur üzerinden TL olarak haksız fesih tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacı vekiline HMK 94. madde uyarınca dosyanın bilirkişi heyetine tevdiine ilişkin belirlenen bilirkişi heyeti ücretinin yatırmaları hususunda 2 haftalık kesin süre verilmesine rağmen süresinde bilirkişi heyeti ücretinin yatırılmadığı belirlenmekle ispat olunamayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafa mahkemece,17.05.2012 tarihli duruşmada,”… mevcut bilirkişi listesi ile THY ve TOSHİD listeleri dikkate alınarak bu listelerden seçilecek birer bilirkişi ve mahkemece seçilecek hukuk bilirkişisine dosyanın
tevdiine, iddia talep ve itirazlar nazara alınarak her bir bilirkişi için 300,00 TL’den toplam 900,00 TL ücretin davacı tarafça yatırılmasına HMK 94. maddesi uyarınca iki haftalık kesin süre verilmesine verilen sürenin kesin olduğunun ihtarına,” şeklinde karar verilmiştir.Tarafların bazı usulî işlemleri belli bir süre içinde yapmaları için hakimin bir tarafa kesin mehil verebileceği HMK’nun 94 ve devamı maddelerinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Kesin mehil, davanın en az masrafla ve sürüncemede bırakılmadan bir an evvel sonuçlanmasını temin için hakime tanınan yasal takdir yetkisidir. Ancak kesin mehil verilen işlemin yapılmaması, bir hakkın ortadan kalkması sonucunu doğurduğundan bu konudaki kararın yasaya uygun olması zorunludur.Bu nedenle HMK’da taraflara verilecek kesin süreye ilişkin ara kararlarda, yapılması gereken işlerin neler olduğunun açıklıkla belirtilmesi,tanınan sürenin yeterli ve elverişli olması,dava şartına yönelik gider avansı ile ilgili olarak verilen kesin sürede yatırılmamasının sonuçlarını da duruşma zaptına açıkça yazılmalıdır. (Bkz. HGK 21.9.1983 T. 14/3447-825 sayılı kararı) Aksi takdirde kesin mehle uymama, hukuki sonuç doğurmayacaktır.Yukarıda açıklanan şekilde usulüne uygun olmayan kesin süreye dayanılarak dava şartı noksanlığından davanın reddine karar verilmesi HMK 27 ve 294’üncü maddeleri gereğince usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.