Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/29261 E. 2014/7827 K. 19.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/29261
KARAR NO : 2014/7827
KARAR TARİHİ : 19.03.2014

MAHKEMESİ : Sinop 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi sıfatıyla)
TARİHİ : 16/05/2013
NUMARASI : 2012/356-2013/359

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR

Davacı, Sinop Atatürk Devlet Hastanesi ile aralarında düzenlenen 25.11.2011 tarihli hizmet alım sözleşmesi ve eki ihale şartnamesi uyarınca,79 kişilik personel istihdam edildiğini ve halen çalışmaya devam ettiklerini, davalı tarafından tebliğ edilen 2 nolu hak edişte, istihdam edilen personelin maaşının ilk 7 gün içerisinde yatırılmadığı,maaşların 2 gün gecikmeli olarak ayın 10.günü işçilerin hesaplarına geçtiği gerekçesiyle sözleşmenin 16.1.3,6. maddesi ve teknik şartnamenin 7 ve 8 maddesinin 8.6 fıkrası gereğince,şubat ayı hak edişlerinden maaşların yatmadığı her gün için % 0,3 kesinti ( 14.395,62 TL ) yapıldığının bildirildiğini, söz konusu sözleşme maddelerinin anayasada tanımlanan sözleşme özgürlüğüne ve işveren ile işçi arasındaki ilişkiyi düzenleyen 4857 sayılı İş Kanunu’nun emredici 34. maddesine ve 4735 sayılı kamu ihale sözleşmeleri kanununun 4. maddesine de açıkça aykırı olduğundan yok hükmünde sayılmasını ve haksız surette kesilen 14.395,62 TL’nin 16.3.2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık (Ahde Vefa-Pacta Sund Servanda) ve sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır. Eş söyleyişle sözleşme koşulları borçlu için sonradan ağırlaşmış,edimler dengesi sonradan çıkan olaylar nedeniyle değişmiş olsa bile borçlu sözleşmedeki edimini aynen ifa etmelidir. Gerçekte sözleşmeye bağlılık ilkesi hukukun güvenlik, doğruluk, dürüstlük kuralının bir gereği olarak sözleşme hukukunun temel ilkesini oluşturmaktadır.
TTK.nun 18/1 maddesinde Limited Şirketlerin tacir oldukları açıklanmıştır. Aynı yasanın 20/II. Maddesinde de her tacirin ticaretine ait faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir. Basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümü aslında objektif bir özen ölçüsü getirmekte ve tacirin ticari işletmesiyle ilgili faaliyetlerinde kendi yetenek ve imkanlarına göre ondan beklenebilecek özeni değil aynı ticaret dalında faaliyet gösteren tedbirli, öngörülü bir tacirden beklenen özeni göstermesinin gerekli olduğu kabul edilmektedir.Gerekli tedbirleri almadan sözleşme yapan ve borç altına giren tacirin alabileceği tedbirlerle önleyebileceği bir imkansızlığa dayanması kabul edilebilecek bir durum değildir.
Somut olayda davacı tacir olup,sözlemede belirlenen edimleri öncelikle kendisinin yerine getirmesi gerekmektedir. Şu halde mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle ve yazılı şeklide davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.