Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/29260 E. 2014/6036 K. 05.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/29260
KARAR NO : 2014/6036
KARAR TARİHİ : 05.03.2014

MAHKEMESİ : Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 15/05/2013
NUMARASI : 2012/732-2013/233

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar, emlak komisyoncusu olarak davalı Kara İnşaat adına temsilen N.. K.. ile 02.04.2012 tarihinde sözleşme düzenlendiğini, dükkan ve dairelerin satımı konusunda bu satıştan alınacak ücret ile komisyon hususlarında anlaştıklarını, 29, 30, 31 nolu işyerlerinin verilen hizmet sonucu satıldığını, ancak belirlenen komisyon ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, 50.000, 00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, taraflar arasındaki tellallık hizmet sözleşmesinden kaynaklanan ücretin tahsili istemine yöneliktir.2.4.2011 tarihli sözleşmenin davacılar ile davalı şirket adına N.. K.. arasında tanzim edildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, protokolde imzası bulunan N.. K..’nın davalı şirket ile resmi bir bağının bulunmadığı, şirkette ortak ve imzaya yetkili kişi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, imza inkarında bulunmayan N.. K..’nın yetkisiz temsilci sıfatıyla sorumluluğunun bulunduğunun kabulü gerekir. Çünkü N.. K..’nın, şirketi temsile yetkisinin olmadığını bilerek ve karşı tarafta da bu yönde bir güven ile sözkonusu protokolü imzaladığı açıktır. Aksi durumda, N.. K..’nın niçin böyle bir protokol düzenlediği de açıklığa kavuşmayacaktır. O halde mahkemece, davalı N.. K.. yönünden sorumluluğu çerçevesinde işin esasına girilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ; Birinci bentde açıklanan nedenle sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentde açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 5.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.