Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/28959 E. 2014/19271 K. 16.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/28959
KARAR NO : 2014/19271
KARAR TARİHİ : 16.06.2014

MAHKEMESİ : Uşak 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/04/2013
NUMARASI : 2011/139-2013/174

Taraflar arasındaki menfi tespit-muarazanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı; davalı kurum ile arasında sağlık hizmet sözleşmesi bulunduğunu, kuruma fatura edilen 31 adet reçetenin arkasında yer alan imzaların reçete sahiplerine veya ilaçların teslim edildiği yakınlarına ait olmadığının tespit edildiği gerekçesi ile cezai işlem uygulanarak toplam 37.024,44’nin alacaklarından mahsup edileceğinin bildirildiğini ileri sürerek anılan ceza-i işlem nedeni ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; yapılan işlemin sözleşmeye uygun bulunduğunu, hasta ve tanık beyanlarına göre işlem yapıldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 37.024,44 TL’nin, davalı kurumca mahsup edildiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki dava ile davalı idare tarafından aralarındaki protokolün 6.3.3. maddesi kapsamında uygulanan cezai işlem nedeni ile muarazanın men’ine karar verilmesini istemektedir. Mahkemece reçete arkasında yer alan imzaların hasta veya yakınına ait olmamasının hayatın olağan akışına uygun bir husus olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmış ise de; taraflar arasında imzalanan 2009 yılı protokol hükümleri açık olup, tarafları bağlamaktadır. Ne var ki, cezai işlemin taraflar arasındaki protokol hükümlerine uygun olup olmadığını denetleme noktasında cezai işleme neden olan reçete sahiplerinin, mahkemece tanık olarak dinlenilmediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, cezai işleme konu reçetelerin sahiplerinin mahkemece dinlenilmek suretiyle, reçete arkasında yer alan imzaların reçete sahibine veya ilaçların teslim edildiği yakınlarına ait olup olmadığı, reçetedeki ilaçların reçete sahipleri tarafından kullanılıp kullanılmadığı hususlarının tespit edilerek gerekirse bilirkişi incelemesi de yapılmak suretiyle sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, yazılı gerekçe ve eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, BOZMA nedenidir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte belirtilen nedenle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 4.6.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.