Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/28896 E. 2014/7655 K. 18.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/28896
KARAR NO : 2014/7655
KARAR TARİHİ : 18.03.2014

MAHKEMESİ : Sorgun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2013
NUMARASI : 2010/185-2013/114

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalılarla 25.04.2008 tarihli şeker pancarı üretim sözleşmesi imzalandığını, davalılara sözleşme gereğince avans ödenmesine rağmen davalıların taahhüt ettikleri pancarı teslim etmediklerini, sözleşmeden doğan alacağın ve kota cezasının tahsili amacıyla icra takibine girişildiğini, davalıların yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, taahhüt ettikleri pancarı ürünün az yetişmesi nedeniyle eksik teslim etmek zorunda kaldıklarını, ürün teslim edilmemesi nedeniyle davacının bir zararının olmadığını, grup pancar üretim sözleşmelerinin kefilliğe ilişkin hükümleri ile cezai şarta ilişkin hükümlerinin geçersiz olduğunu ve borçlarının bulunmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, itirazın iptaline, cezai şartın %40 oranında tenkisi ile takibin 27.857.13 TL asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıların sözleşmede taahhüt ettiği miktarda şekerpancarı teslim etmedikleri, sözleşmeden doğan avans ve cezai şart borçlarını ödemedikleri ve yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ettikleri iddiasıyla eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davalıların eksik şeker pancarı teslim ettikleri, birbirine kefil oldukları ve cezai şartın %40 tenkis edilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece, bilirkişi incelemesi yaptırıp bu rapora ve ek raporlara dayalı olarak karar vermiş ise de raporlar hüküm kurmak için yeterli değildir. Bilirkişi raporunda her davalı için avans ve cezai şart borcu ayrı ayrı hesaplamamış ve cezai şartın tenkisine ilişkin hesaplaması yanlış yapılmıştır. Her davalı için ayrı ayrı hesaplama yapılarak avans borcunun, cezai şart miktarının ve cezai şart borcunun ne kadar olacağının tespit edilmesi gerekir. Bilirkişinin yaptığı hesaplamanın bu haliyle anlaşılmasının ve denetlenmesinin mümkün olmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca; mahkemece, bilirkişilerden yukarıda açıklanan içerikte denetime açık ek rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.