Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/28756 E. 2014/31728 K. 20.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/28756
KARAR NO : 2014/31728
KARAR TARİHİ : 20.10.2014

MAHKEMESİ : Kilis 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/05/2013
NUMARASI : 2011/770-2013/484

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat M. T.. ile davalı asil A.T.. ve vekili avukat Hüseyin L. K..’nun gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, borçlu davalının, müteahhit olup, Kilis ili, Şehit Sakıp Mah., Kerkezlik mevki, Ada:…, Parsel : ..’de yapmakta olduğu binada 6. kat kuzey – batı cepheli 21 nolu bağımsız daireyi 100.000 Euro’ya kendisine sattığını, bu satıştan dolayı davalıya farklı zamanlarda toplam olarak 53.360 Euro ödeme yaptığını, ayrıca daireye kendi cebinden 6.850,00 TL masraf yaptığını, bakiye kalan 46.640 Euro’luk borcunu ödeme çabası ve gayreti içinde iken evinin S. Ö.. isimli bir şahsa satıldığını ve tapusunun da verildiğini öğrendiğini,evinin başka birine satıldığını öğrenince borçludan kendisine ödemiş olduğu 53.360 Euro ile, eve yapmış olduğu 6.850,00 TL masrafın iadesini talep ettiğini, ancak davalının toplam 53.650 TL yi iade ettiğini, bakiye alacağını talep etmesine rağmen olumlu bir cevap alamadığını, alacağın tahsili amacıyla Kilis İcra Müdürlüğü’nün 2011/1573 Esas sayılı dosyası ile borçlu hakkında icra takibi başlattığını, borçlunun takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
2013/28756-2014/31728
1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta taraflar arasında daire satımına ilişkin sözleşme imzaladığı, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.
4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece, uyuşmazlığın tüketici mahkemesi sıfatı ile görülmesi gerekirken genel mahkeme sıfatı ile görülüp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birince bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 1100,00 TL duruşma avukatlık ücretinin karşılıklı olarak birbirlerine verilmesine, peşin alınan 24,30 TL. harcın davalıya iadesine, 24,30 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.