Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/28462 E. 2014/28789 K. 25.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/28462
KARAR NO : 2014/28789
KARAR TARİHİ : 25.09.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalı ile aralarında akaryakıt ürünleri satım ve teslim sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşme gereğince bir kısım ödemeleri süresinde yapmadığını, alacağın tahsili için yapılan icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece,davanın kısmen kabulü ile takibin 19.889,75 TL asıl alacak,279,56 TL işlemiş faiz miktarı üzerinden devamına,% 40 icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatı talebinde bulunmuş ,mahkemece,davanın kısmen kabulüne, % 40 icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.İİK.nun 67/2 maddesi hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacağın likit ve belli olması, yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya belirlenmek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından tahkik ve tayin edilmesi mümkün nitelikte olması yeterlidir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tesbit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
Açıklanan yasal kuralların ışığında, takip konusu alacak değerlendirildiğinde davacı yararına icra-inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, Mahkemece yargılama gerektiğinden bahisle bu kalem istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne varki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ:Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte açıklanan nedenle kararın hüküm fıkrasının 1.bendinde yazılı “Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine” sözcüklerinin hükümden çıkartılarak yerine, “Asıl alacak miktarı üzerinden % 40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” cümlesi yazılarak kararın düzeltilmesine, kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA peşin alınan harcın istek halinde taraflara iadesine, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.