Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/28445 E. 2014/6774 K. 11.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/28445
KARAR NO : 2014/6774
KARAR TARİHİ : 11.03.2014

MAHKEMESİ : Salihli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 20/06/2013
NUMARASI : 2012/876-2013/507

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı avukat olduğunu, davalıların Salihli ilçesinde konut ve işyerlerinin olduğunu, taşınmazlarının kira işlerinin takibi için kendisine vekaletname verdiklerini, kendisi ile hiçbir zaman hesaplaşmadıklarını, davalılar aleyhine Salihli 2.İcra Müdürlüğü’nün 2012/2602 E. sayılı dosyası ile 20.000,00 TL.lik icra takibi yapıldığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu tüm bu nedenlerle Salihli 2.İcra Müdürlüğü’nün 2012/2602 E.sayılı icra takibine yapılan itirazın iptaline, icra takibinin devamına, davalılar aleyhine %40 oranında inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davacıyı haklı olarak azlettiklerini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davacı, ödenmeyen vekalet ücretinin tahsili amacıyla davalılar aleyhine başlattığı icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasında yazılı vekalet ücreti sözleşmesi bulunmamaktadır. Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmayan hallerde vekalet ücreti üstlenilen işin sonuçlanması ile muaccel olur. Vekil-vekil eden arasında bulunan vekalet sözleşmesinin temel dayanağı olan güven ve saygı ilişkisidir. Güven sarsıcı harekette bulunulması sonucu ilişkinin sarsılması, buna da davacı tarafın tutum ve davranışının yol açması halinde azil haklıdır. Avukatlık Kanununun 174. maddesine göre, avukatın haksız olarak azli halinde ücretin tamamı azil edilen vekile verilir ancak, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise, yani azil haklı ise avukatlık ücretinin ödenmesi gerekmez.
Davacı bu davasında davalıların vekili olarak takip edip sonuçlandırdığı dava ve icra takiplerinden dolayı kendisine ödenmesi gereken vekalet ücretinin ödenmediğini, davalıların kendisini haksız olarak azlettiklerini ileri sürmektedir. Davalılar ise, davacının vekilliklerini üstlendiği dönemde davalarla ilgili kendilerini yeterince bilgilendirmediğini belirterek davacıya güvenlerinin sarsılması nedeniyle haklı olarak azlettiklerini belirtmişlerdir. Mahkemece tarafların az yukarıda açıklanan iddia ve savunmaları üzerinde durulmamış azlin haklı olup olmadığı konusunda herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmamıştır.
Hal böyle olunca mahkemece öncelikle davalıların davacıyı azletmesinin haklı olup olmadığının saptanıp buna göre davacının hak ettiği vekalet ücretinin, konusunda uzman bilirkişiden açıklamalı, taraf, hakim ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 111.70 TL harcın istek halinde davacı ve davalılara iadesine, 11.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.