Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/28394 E. 2014/5926 K. 04.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/28394
KARAR NO : 2014/5926
KARAR TARİHİ : 04.03.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 9. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 21/03/2013
NUMARASI : 2009/913-2013/219

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıya 18/08/2005 tarihinde 6.200,00 TL borç para verdiğini, davalının eşit taksitler halinde her ay 100,00 TL olmak üzere 18/09/2005 tarihinden 16/06/2008 tarihine kadar toplam 2.000,00 TL ödediğini, 16/06/2008 tarihinden itibaren ödeme yapmaması üzerine Beyoğlu 4. İcra müdürlüğünün 2009/6030 esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, % 40 dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, daha önce davacı ile arasında özel ilişki olduğunu, dava konusu paranın kendisine hediye olarak gönderildiğini, davacı ile aralarındaki ilişki bozulunca davacının parayı geri istediğini, huzurunun bozulmaması için bir miktar parayı geri ödemek zorunda kaldığını, davacının borç verdiğini ispatlaması gerektiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının banka havalesi ile davalıya 6.200 TL miktarında para gönderdiği ve davalının da bu parayı aldığı ihtilafsızdır. Davacının bu parayı borç olarak gönderdiğini ileri sürmesine rağmen davalı da, söz konusu paranın kendisine hediye olarak gönderildiğini davacı ile aralarında hiç bir ticari veya borç ilişkisi bulunmadığını savunmuştur. Davalının bu savunması, borcun kabulü değil gerekçeli inkar niteliğindedir. Ayrıca banka havaleleri kural olarak ödeme vasıtası olup açıkça borç olarak verildiği şerhi taşımadıkça veya başkaca yasal delillerle ispatlanmadıkça borç verme belgesi olarak kabulü mümkün değildir. Davacının gönderdiği havalenin borç ilişkisine ait olup olmadığı konusunda ispat yükü davacı tarafa aittir. Hal böyle olunca, davacı davalıya borç para verdiğini yasal delillerle ispatlayamamış ise de, dava dilekçesinde açıkça “yemin” deliline de dayanmış olduğundan, bu konuda davalıya yemin yöneltmeye hakkı bulunduğu hatırlatılarak, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 245.00 TL harcın istek halinde iadesine, 4.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.