Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/28264 E. 2014/7853 K. 19.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/28264
KARAR NO : 2014/7853
KARAR TARİHİ : 19.03.2014

MAHKEMESİ : Sivaslı Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/03/2013
NUMARASI : 2012/344-2013/137

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR
Davacı, davalının 1.5.2008 tarihli “Gelir Getirici Desteklerin Finansmanına İlişkin Sözleşme” yi kefil olarak imzaladığını, kefil olduğu kişilerin davacı vakfa başvurarak 20.000 TL bedelli 21016 web kodlu “hediyelik eşya, bebek bayan tuhafiye” projesini devir almak istediklerini, vakıf heyetinin 12.11.2008 tarihinde toplanarak bu kişilerin taleplerinin gündeme alınarak 13 numaralı karar ile projenin tüm sorumlulukları ile devrine karar verildiğini, davalı da dahil olmak üzere tarafların sözleşmeyi 1.5.2008 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere imzaladıklarını, dava dışı sözleşmeyi imzalayan asıl borçluların sözleşmeye konu tuhafiyeyi işletmeye başlamalarına rağmen sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirmeyerek geri ödemeyi süresinde yapmadıklarını ve vakfa bilgi vermeden tuhafiye dükkanının kapatıldığını ve emtiayı vakfa teslim etmediklerini ileri sürerek davalı hakkında başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ile davalıdan %40 icra inkar tazminatı tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, %20 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline dair verilen karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vakıf, dava dışı asıl borçlular ile aralarındaki sözleşme uyarınca bu kişilere ödenen paranın tahsili için asıl borçlular ile birlikte sözleşmeyi imzalayan davalı 2013/28264 2014/7853
kefile karşı icra takibi yapmış olup bu takibe yapılan itirazın iptali için işbu davayı açmıştır. Davalı kefil davanın reddini dilemiştir. Davaya konu sözleşmenin incelenmesinde davalı kefilin, adi kefil olduğu anlaşılmaktadır. 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 585. maddesi adi kefalete ilişkin hükümleri düzenlemiş olup, bu madde hükmüne göre adi kefalette alacaklı, borçluya başvurmadıkça, kefili takip edemez denilmiştir. Doğrudan kefile başvurulacak haller olarak ise borçlu aleyhine yapılan takibin sonucunda kesin aciz belgesi alınması, borçlu aleyhine Türkiye’de takibatın imkansız hale gelmesi veya önemli ölçüde güçleşmesi, borçlunun iflasına karar verilmesi ve borçluya konkortado mehli verilmiş olmasıdır. Davacı vakıf tarafından 31.10.2011 tarihinde 20.000 TL asıl alacak için davalı kefil ile birlikte asıl borçlular aleyhine de icra takibi başlatılmış olup, icra dosyası kapsamından dava dışı asıl borçluların Borçlar Kanunu’nun az yukarıda bahsedilen hükmünde belirtilen durumlardan biri içerisinde bulunduklaına dair dosyada bilgi veya belgeye rastlanılamamıştır. Hal böyle iken, davalı kefilin vaki icra takibine itirazı üzerine açılan işbu davanın 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun adi kefaleti düzenleyen hükümleri uyarınca reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşünce ile davanın kabul edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.