Yargıtay Kararı 13. Hukuk Dairesi 2013/28098 E. 2014/4379 K. 19.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 13. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/28098
KARAR NO : 2014/4379
KARAR TARİHİ : 19.02.2014

MAHKEMESİ : Alanya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla)
TARİHİ : 10/05/2013
NUMARASI : 2012/464-2013/179

Taraflar arasındaki tüketiciyi koruma kanunundan kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıya ait bağımsız bölümün 85.000 Euro bedelle satın alınması konusunda davalı ile sözleşme yaptıklarını, kararlaştırılan bedelin davalıya gönderilmesine rağmen taşınmazın tapu devrinin sağlanmadığını ileri sürerek 85.000 Euro’ nun dava tarihinden itibaren M..Bankasının Euroya uyguladığı en yüksek faiz ile birlikte aynen yada fiili ödeme tarihindeki kur karşılığı TL cinsinden karşılığının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bu talebin kabul görmemesi durumunda taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptaline adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, aralarında sözleşme bulunmadığını, kendisine para gönderilmediğini savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Amaç” başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut olay değerlendirildiğinde taraflar arasındaki ilişkinin satım ilişkisi niteliğinde bulunduğu, davacı tüketici tanımına uymakta ise de, davalının yasanın 3.maddesinde açıklanan satıcı tanımına uymadığı, ticari ya da mesleki amaçla satışın yapıldığının kanıtlanamadığı, hal böyle olunca davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi değil, Genel Mahkemeler görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde mahkemece görevsizlik kararı verilerek davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı ile bakması gerekirken, davanın esasına girilerek hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-Bozma nedenine göre, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Birinci bentte açıklanan nedenlerle, temyiz edilen kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle, davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 19.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.